Gadir Sayfası
Muhsin Eskiocak
Hz. Hızır
(as) ve Hz. Musa (as) Peygamberlerin
Toplam ilmi, Hz. Ali (as)'nin İlmi Yanında Denizden bir Damla
Kadardır
Bu hadis Tabrisi'nin El İhticac kitabından nakledilmiştir: Bir gün Müminlerin Emiri Hz.ALİ (A.S) mescitte oturuyordu. Hz.ALİ (A.S) Mescittekilere
dedi ki: Beni yitirmeden bana sorun vallahi
gökyüzündeki yolları yeryüzündeki yollardan daha iyi bilirim.Sonra
mescidin en sonundan elinde asası olan ihtiyar adam
ayağa kalktı ve Hz.ALİ (A.S) ye doğru yaklaştı ve ona dedi
ki: Ey Müminlerin Emiri! bana öyle
bir amel söyle ki bu amel
, beni Allahın (c.c) ateşinden korusun.Ve beni yüce Allah'ın(c.c) cennetine koysun. Hz.ALİ (A.S) dedi ki: Ey ihtiyar adam! benim diyeceklerimi
iyice duy , iyice anla ve
diyeceklerime inan. Dünya üç kaide
üzerine durur.
Birinci kaide ; Alim olan insanın ilmi ile amel etmesiyle,
ikinci kaide ; zengin olan insanın
yüce Allahın(c.c) dininin savunucularına
ve inananlarına cömert olmasıyla , üçüncü kaide ; fakir insanın fakirliğine sabretmesiyledir.
Eğer alim kişi ilmi ile amel etmezse
, eğer zengin kişi malında cimrilik yaparsa, Allah için, Allah'ın emrettiği şekilde infak etmezse ve
eğer fakir kişi fakirliğine sabretmeyip dinini dünyada satarsa o zaman vay dünyanın haline! İnsanlar imandan küfre döneceklerdir. Ey soru soran kişi:
mescitlerin çok oluşundan; mescitleri doldururan insanların çokluğuna bakıp gururlanmamak gerekir. Mescitlerde insanlar sayıca çok olabilir. Mescittekilerin bedenleri yanyana saf tutmuş olabilir. Bedenleri yanyana ama kalpleri
ise ayrıdır. Ey soru soran kişi
bilki insanlar zahid , sabırlı ve rağip olmak
üzere üç kısımdır: Zahid bir
insan dünyanın verdiği nimetlere zenginliklere ne olursa olsun sevinmez ve dünyanın ondan aldıklarına da üzülmez, kanaatkardır elindekiyle geçinir. Sabırlı olan dünyanın ona verdiği musibetlere kendini teslim etmez. Nefsini isyandan korur, Ve rağip olan kişi de helal ile haramı karışık kazanır
ama dünyaya olan rağbetinden dolayı dünya malı, dünya nimetleri ve dünya
zevkleri gözünü kör eder. Ahireti
fazla önemsemez. Dünya malı aklını başından
alır. Dünya onu aldatır. Öldüğü zamanda da dünyadaki herşey onu terk eder.
Sonra elinde asası olan ihtiyar adam
Hz.ALİ'ye (A.S) bir soru
daha sorar. Der ki: Ey Müminlerin Emiri! Bu yaşadığımız
zamanda müminin en büyük alameti nedir?
Hz.ALİ (A.S) der ki: Mümin
insan Allah dostuna dost olan ve
Allahın düşmanına
düşman olan kişidir. İsterse Allahın düşmanı en yakını ve en sevdiği biri olsa bile. O ihtiyar kişi de vallahi doğru söyledin der ey Müminlerin Emiri!
Sonra elinde asası olan ihtiyar adam
mescitte birkaç adım yürür ve bir anda gözden
kaybolur. İnsanlar hayretler içinde şaşkın bir şekilde Hz.Ali'ye bakarlar. Hz.ALİ (A.S) mimberde
mescittekilere bakarak tebessüm eder ve
şöyle der: Sizi şaşırtan ve gözden kaybolan tanıyamadığınız yabancı ihtiyar adam, benim kardeşim
Hz. Hızırdır.
İnsanın
aklına şöyle bir soru geliyor.
Nasıl oluyorda Hz.Musa 'ya (a.s) öğretmenlik ve yol arkadaşlığı
yapmış olan Hz.Hızır (a.s)
Hz.ALİ' ye soru soruyor. Demek oluyor ki Hz. Hızır
(a.s) 'ın öğretmeni de Hz.ALİ'dir. Bunun
ispatı da bir kitapta okuduğum başka bir hadistir. ibn-i Şehraşub
582. sayfada Ebil Hasan el-Basriy'den şöyle nakletmiştir:
Hz.ALİ (a.s) bir
gün mescitteyken yanına elinde asası olan ihtiyar bir kişi
gelir. Bu ihtiyar adam imam ALİ'ye bazı sorular sorar. Cevabını aldıktan sonra ihtiyar adam bir anda gözden
kaybolur. Hz. ALİ (A.S) mescittekilere
derki: Bana soru soran ihtiyar
adamı tanıdınızmı?
Mescitte kimse onu tanıyamadı.
Hz.ALİ (A.S) dediki bu kardeşim
hızırdır. Sonra Hz.ALİ mescittekilere bir kadim olay anlattı.
dedi ki Hz. Hızır (a.s) ve Hz.Musa (a.s)
ile beraber deniz kıyısında oturmuşlarken
gökyüzünden bir kuş gelir, deniz kıyısında bir kara parçası
üzerine konur. Gagasıyla denizden bir damla su alır
ve uçarak Hz.Musa'nın eline konar. Denizden aldığı bir damla suyu Hz. Musa'(a.s)'nın eline
bırakır. Hz.Musa
(a.s), Hz. Hızır'a
(a.s) derki: Bu kuşun elime bir damla suyu
bırakmasının anlamı
nedir? Hz.Hızır (a.s) der ki: Vallahi
bu kuşun söylemek istediği şey; senin ve benim
ilmimin toplamı ahir zamanda zuhur
edecek son peygamberin vasisi olan Hz.ALİ'nin ilminin yanında denizden bu kuşun denizden aldığı bir damla su kadardır.
Burada aklımıza peygamber efendimiz Hz.Muhammed (s.a.a.v)'in şöyle bir hadisi akla
gelmektedir. BEN İLİM
ŞEHRİYİM ALİ'DE ONUN KAPISIDIR.İLİM
İSTEĞEN KAPIYA GELSIN ne kadarda doğru söylemiş Peygamber efendimiz. Vallahi kim olursa
olsun yolu Peygamber efendimizin dediği yoldan değilse o kişi yolunu kaybetmiştir. Sonu kötü bir
neticeyle bitecek bir yola girmiş
demektir.vesselam
Allahın
rahmeti , salat ve selamı Hz.Muhammed (s.a.a.v) ve onun pak
tertemiz Ehl-i Beyti olan Hz.Ali
, Hz. Fatıma ya , Hz. Hasan , Hz.Hüseyin e ve Onlardan sonra gelen dokuz hak imama
ve onlara tabi olan müminlere olsun . Yüce Allahın fakir bir kulu olarak , yüce
Allahtan dilerim ki ; Yüce rahmetini
bizden esirgemesin. Bizleri ondan korkan
takvalı ve güzel amel işleyen
salih kullarından eylesin ve kıyamet
gününde bizleri Ehl-i Beyti sevenlerle
beraber haşr etsin.Hamd ancak alemlerin rabbi olan yüce ALLAH a ( c.c) mahsustur. vesselam
17 ekim 2013 * 14 zilhicce
1435 perşembe günü-
Çeviren ve Yazan: Muhsin ESKİOCAK
muhsineskiocak@hotmail.com HARBİYE/ HATAY