GADİR
SAYFASI
Hz. Fatıma'tüz Zehra (Selamullahi
aleyha)
İMAM
ALİ VE HZ. FATIMA (ALEYHİMUSSELAM)IN RESULULLAH SALLALLAHU
ALEYHİ VE ALİHÎNİN YANINDA İFTİHAR ETMELERİ (MUHAFERE
HADİSİ)
Rivayet
edilen hadislerden birinde şöyle kaydedilir: Birgün İmam Ali b. Ebî Talib Aleyhisselam ve zevcesi Hz. Fatıma Selamullahi Aleyhâ sahrada hurma yiyorlardı. İkisinin arasında iddialı bir konu açıldı. İmam Ali Aleyhisselam buyurdu ki: Ey Fatime (Selamullahi Aleyhâ)! Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihî beni
senden daha çok seviyor.[1]
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ne garip? Seni benden
daha mı çok seviyor? Halbuki
ben, Onun kalbimin meyvesi, bedeninin bir parçası ve Onun dalıyım.
Onun benden başka evladı da yoktur!
İmam
Ali Aleyhisselam şöyle
buyurdu: Ey Fatıma (Selamullahi Aleyhâ) eğer sözümü kabul etmiyorsan, gel de birlikte baban Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Alihînin
yanına gidelim.
İkisi
birlikte Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihînin huzuruna
gittiler. Hz. Fatıma Selamullahi Aleyhâ söze başlayıp şöyle sordu: Ya Resulullah! Hangimizi daha çok seviyorsun?
Beni mi yoksa Ali Aleyhisselamı mı?
Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Alihî buyurdu
ki: Sen benim için daha sevimlisin.
Ali Aleyhisselam ise bana senden daha
azizdir!
Bu sırada
efendimiz ve Mevlamız Ali b. Ebî Talib Aleyhisselam
şöyle buyurdu: Ben
sana demedim mi? Ben takva sahibi Fatıma (Binti Esedin) oğluyum.
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ben de Hatice-i Kübra Selamullahi Aleyhânın kızıyım.
Ben de Safanın oğluyum.
Ben de Sidretül
Müntehânın kızıyım.
Ben de mahlukatın
iftiharıyım.
Ben de yaklaşıp
aşağıya inen,
Rabbine iki yay mesafesinde hatta daha da yakın olan kimsenin kızıyım.
Ben, namuslu kadınların oğluyum.
Ben de salihâ ve mümine kadınların
kızıyım.
Benim
hizmetçim Cebraildir.
Ben de gökteki
Rahil isimli melekle sohbet edenim ve melekler
artarda bana hizmet ederler.
Ben, alçaltılamayan
bir yerde doğdum.
Ben de en yüce
yerlerde evlendirildim ve düğünüm göklerde oldu.
Ben bayraktarım.
Ben de miraca götürülenin kızıyım.
Ben, müminlerin
salih olanının oğluyum.
Ben de peygamberlerin
sonuncusunun kızıyım.
Ben, nazil olan (Kurandan) dolayı savaşanım.
Ben de (Kuranın) tevilinin (gerçek yorumunun) sahibiyim.
Ben, Tûr-i Sinînde biten ağacım.
Ben de meyvesini
sürekli veren (Hasan ve Hüseyin Aleyhimusselam
meyvelerdir) ağacım.
Ben, tekrarlanan
sure ve Kuran-i Kerimim!
Ben de Kerim olan Peygamberin kızıyım!
Ben, Nebe-i Azîm/en büyük haberim.
Ben de Sadikûl
Emin (doğru sözlü ve güvenilir olanın)
kızıyım.
Ben, kopmayan sağlam ipim.
Ben de mahlukatın
en hayırlısının kızıyım.
Ben, savaşların
aslanıyım.
Ben de Allahın
günahları bağışlayacağı
vesileyim.
Ben sonuncu peygamberi tasdik edenim.
Ben de alemlerin
efendisinin kızıyım.
Ben, Haşimoğullarının
efendisiyim.
Ben de Muhammed
Mustafanın (Sallallahu
Aleyhi ve Alihî) kızıyım.
Ben İmam-ı
Murtezayım.
Ben de Resullerin
efendisinin kızıyım.
Ben, vasilerin
efendisiyim.
Ben de Arap peygamberin
kızıyım.
Ben, cesaretli
yiğitlerin katiliyim.
Ben de Ahmed (Sallallahu
Aleyhi ve Alihî) isimli peygamberin
kızıyım.
Ben, korkuları
ortadan kaldıranım.
Ben de şefaati
kabul edilen şefaatçiyim.
Ben, cennet ve cehennemi bölüştürenim.
Ben de seçilmiş
Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Alihînin
kızıyım
Ben, (kafir) cinlerin katiliyim!
Ben, hâkim ve hükümdar olan
Resulün kızıyım.
Ben, Rahmanın
seçtiği kimseyim.
Ben de kadınlar
içerisinden seçilenim!
Ben, Ashab-ı
Kehf ile sohbet eden kişiyim.
Ben de müminlere
rahmet olarak gönderilen ve onlara
karşı şefkatli
ve merhametli olan elçinin kızıyım.
Ben, Allahın;
Peygamberin nefsi/canı olarak karar kıldığı
ve kendimizi ve kendinizi
Çağıralım
diye buyurduğu şahsım.
Ben de hakkında:
Kadınlarımızı ve kadınlarınızı,
evlatlarımızı ve
evlatlarınızı diye
buyurulan kimseyim.
Ben, Şiilerime
Kuranı öğretenim.
Ben de sevenlerimi
Allahın benim hatırıma (cehennemden) azat ettiği kimseyim.
Ben, Şiilerimin;
ilmimi yazdığı
kimseyim.
Ben de ilmimin
denizinden suya kanılan kimseyim.
Ben, adımı
Allahın kendi adından koyduğu kimseyim. Allah Ali (yücedir) ve ben de Aliyim!
Ben de öyleyim!
Allah Fatır (yaratan)
ben ise Fatimeyim!
Ben, ariflerin
hayat kaynağıyım.
Ben (kurtuluşu)
arzulayan kimselerin kurtuluş yoluyum.
Ben (surelerin
başında bulunan) Hâ Mîmim!
Be de Ta-Ha ve
Yasinin kızıyım!
Ben, zenginlik
hazinesiyim.
Ben, en güzel sözüm!
Allah, benim hatırıma Ademin tövbesini kabul etti.
Ben, Nuhun gemisi gibiyim, zira o gemiye binen
kurtulur.
Ben de bu iddianda
sana ortağım!
Ben, Nuhun tufanıyım.
Ben de o tufanın
kuvvetiyim.
Ben, Nuhu korumak için gönderilen
hafif rüzgarım!
Cennetin
suları, sütü, şarabı ve balı bendendir!
Ben Tûrum!
Ben de Kitâb-ı
Mestûrum (yazılmış
kitabım)
Ben Rikk-i Menşûr (açılmış
sahifeyim).
Ben de Beytül
Mamur (imar edilmiş evim)!
Ben, yüceltilmiş
tavanım!
Ben de alev alan denizim!
Ben, peygamberlerin
ilmiyim!
Ben, gelmiş
geçmiş resullerin efendisinin kızıyım!
Ben, derin kuyu ve yükseklere
çıkarılan kaleyim!
Şebber
ve Şubeyr[2] bendendir.
Ben, Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Alihîden sonra yaratılmışların en hayırlısıyım!
Ben, masum ve itaatkarım!
Bu sırada
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihî,
Hz. Fatıma Selamullahi
Aleyhâya şöyle buyurdu: Ali Aleyhisselam ile mübahese etme zira
O, gerçekten de deliller sahibidir.
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ben, Kuranın nazil olduğu kimsenin kızıyım!
İmam
Ali Aleyhisselam buyurdu ki: Ben, batını temiz olan kimseyim!
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ben, parlayan yıldızım.
Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Alihî buyurdu
ki: O (Ali Aleyhisselam) ise kıyamet gününün şefaatidir.
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ben ise kıyamet günündeki (en şerefli) kadınım!
İmam
Ali Aleyhisselam buyurdu ki: Ben (mahlukatın) yalvarışlarının velisiyim!
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ buyurdu ki: Ben, temiz masumiyet ve güzelliğin kendisiyim!
İmam
Ali Aleyhisselam buyurdu ki: Ben, varlıkların nuruyum!
Bu sırada
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihî,
Hz. Fatıma Selamullahi
Aleyhâya şöyle buyurdu: Ey Fatıma! Ayağa kalk ve amcaoğlunu başından öp. Zira Cebrail, Mikail,
İsrafil ve Azrail; dört bin
melekle birlikte Ali Aleyhisselamın tarafında durmuşlardır.
Bu da kardeşim Rahil ve Revâil (isimli
meleklerdir) ve onlar da dört bin
melekle size bakmaktadırlar.
Hz. Fatıma
Selamullahi Aleyhâ ayağa kalkıp, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihînin
huzurunda, İmam Ali b.
Ebî Talib Aleyhisselamın başından öptü ve buyurdu ki:
Ey Hasanın babası!
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihînin
hakkı için Allahtan, senden ve amcaoğlundan (Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihîden
özür diliyorum. İmam Ali Aleyhisselam ise Onun özrünü
kabul etti.[3]
Sonra Hz. Fatıma Selamullahi
Aleyhâ babasının elini öptü.
(Ravi diyor ki): Biz bu hadisi
tam ve kâmil
olan nüshada gördük. Herhangi bir artırma ve eksiltmek durumu
söz konusu ise Allahtan bağışlanma
diliyoruz. Rahman (olan
Allahın) gazabından
(yine) Allaha sığınırız.
(Kaynaklar: Gadir Sitesi http://www.gadir.free.fr
1- Şazan bin Cibril el-Kummi
"el-Fedâil" S.80-82
2- Şeyh
Ali en-Nimazi "Müstedrek
Sefinet'ül Bihâr" C.8, S.146-149
3- İsmail
el-Ansari ez-Zincâni "el-Mevsûat'ül Kübrâ an
Fâtima'tüz Zehrâ" C.9, S.91-94 ve C.18, S.357-359
4- Seyyid Radî el-Mûsevi "el-Katra Fî Menâkib'ün
Nebî vel-İtra" C.1, S.142-145
5- Seyyid Muhammed Bâkır el-Musevi "el-Kevser Fî Ahvâli Fâtima
bint'ün Nebiyy'il Athâr" C.4, S.109-114
6- Hüseyin el-İslâmi "Müsned-i Fâtima'tüz Zehrâ" S.352-357
7- Şeyh
Abdullah el-Behrâni el-Esfehâni
"Avâlim'ül Ulûm vel-Meârif vel-
Ehvâl Min'el Âyêt vel-Ahbâr
vel-Akvâl" C.11,
S.261-266
8- Seyyid
Hasan eş-Şirâzi
"Mevsuat'ül Kelime / Kelimet-i Fâtimat'üz Zehrâ" C.6, S.178-185
9- Mevsuat'ül İmam'ül Hüseyin - Tarih'ül
İmam'ül Hüseyin C.21, S.1026-1029
10- Saîd Ebu Meâş "el-Erbaîn Fî Hubbi Emîr'ül Müminîn"
C.4, S.142-146
11- Şeyh Ebul Hasan el-Mirandi "Mecma'ün Nureyn" S.45-47
12-Seyyid Ali
Aşur "Mevsuat'ü Ehl'ül Beyt" C.6, S.157-161
13- Seyyid
Hasan el-Mîrcihâni et-Tabatabai
"Cennet'ül Âsima"
S.70
حديث
مفاخرة علي بن
أبي طالب (ع)
مع فاطمة (ع)
روي
انه جاء في
الخبر أن
الإمام علي بن
أبي طالب (ع)
كان ذات يوم
هو وزوجته
فاطمة (ع)
يأكلان تمرا
في الصحراء
إذا تداعبا
بينهما بالكلام
فقال علي (ع)
يا فاطمة إن
النبي صلى
الله عليه
وآله يحبني أكثر
منك فقالت
وأعجبا منك
يحبك أكثر مني
وأنا ثمرة
فؤاده وعضو من
أعضائه وغصن
من أغصانه
وليس له ولد
غيري فقال لها
علي (ع) يا
فاطمة إن لم
تصدقيني
فأمضي بنا إلى
أبيك محمد صلى
الله عليه
وآله قال
فمضينا إلى
حضرته صلى
الله عليه
وآله فتقدمت
وقالت يا رسول
الله صلى الله
عليه وآله
أينا أحب إليك
أنا أم علي
صلى الله عليه
وآله قال
النبي صلى
الله عليه
وآله أنت أحب
إلي وعلي اعز
علي منك
فعندها قال
سيدنا
ومولانا
الإمام على
ابن أبي طالب (ع) ألم أقل
لك أنا ولد
فاطمة ذات
التقى قالت
فاطمة وأنا
ابنة خديجة
الكبرى
قال
علي (ع)
وأنا ابن
الصفا قالت
فاطمة أنا
ابنة سدرة
المنتهي
قال
عليّ:
وأنا فخر اللوى.
قالت فاطمة:
أنا ابنة من
دنى فتدلّى،
وكان من ربّه كقاب
قوسين أو
أدنى.
قال عليّ:
أنا ولد
المحصنات.
قالت فاطمة:
أنا بنت
الصّالحات.
قال
عليّ: أنا
خادمي جبرئيل.
قالت فاطمة:
وأنا خاطبني
في السماء راحيل
وخدمتني
الملائكة
جيلا بعد جيل.
قال عليّ:
ولدت في
المحلّ
البعيد
المرتقي. قالت
فاطمة:
وأنا زوّجت في
الرفيع
الأعلى وكان
ملاكي في السماء.
قال عليّ:
أنا حامل
اللواء. قالت فاطمة:
وأنا بنت من
عرج به
إلى السماء.
قال عليّ:
وأنا صالح
المؤمنين.
قالت فاطمة:
وأنا بنت خاتم
النبيّين.
قال عليّ:
وأنا الضارب
على التأويل.
قالت فاطمة:
وأنا جنّة
التأويل.
قال
عليّ:
وأنا شجرة
تخرج من طور
سيناء. قالت فاطمة:
وأنا الشجرة
الّتي تأتي
اُكلها كلّ
حين.
قال عليّ:
وأنا مكلّم
الثعبان. قالت
فاطمة:
وأنا ابنة
النبي الكريم.
قال عليّ:
وأنا النبأ
العظيم. قالت فاطمة:
وأنا ابنة
الصادق
الأمين.
قال عليّ:
وأنا حبل الله
المتين. قالت فاطمة:
وأنا بنت خير
الخلق أجمعين.
قال عليّ:
وأنا ليث
الحروب. قالت فاطمة: أنا
بنت من يغفر
الله به
الذنوب.
قال عليّ:
وأنا
المتصدّق
بالخاتم. قالت
فاطمة:
أنا بنت سيّد
العالم.
قال عليّ:
وأنا سيّد بني
هاشم. قالت فاطمة:
وأنا بنت
محمّد
المصطفى.
قال عليّ:
أنا سيّد
الوصيّين.
قالت فاطمة:
أنا بنت
النبيّ
العربي.
قال عليّ:
وأنا الشجاع
المكّي. قالت فاطمة:
وأنا ابنة
أحمد النبي.
قال عليّ:
أنا البطل الأورع.
قالت فاطمة:
أنا ابنة
الشفيع المشفّع.
قال عليّ:
أنا قسيم
الجنّة
والنار. قالت فاطمة: أنا
ابنة محمّد
المختار.
قال عليّ:
أنا قاتل
الجانّ. قالت فاطمة: أنا
ابنة رسول
الله الملك
الديّان.
قال
عليّ: أنا
خيرة الرحمن.
قالت فاطمة:
أنا خيرة
النسوان.
قال
عليّ:
وأنا مكلّم
أصحاب الرقيم.
قالت فاطمة:
وأنا ابنة من
أرسل رحمة
للمؤمنين وبهم
رؤوف
رحيم.
قال عليّ:
وأنا الّذي
جعل الله نفسي
نفس محمّد حيث
يقول في كتابه
العزيز:
(أنفسنا
وأنفسكم).
قالت فاطمة:
(وأبناءنا
وأبناءكم).
قال عليّ:
أنا من شيعتي
من علمي
يسطرون. قالت فاطمة: أنا
بحر من علمي
يغترفون.
قال عليّ:
أنا اشتقّ
الله تعالى
اسمي من اسمه فهو
العالي وأنا
عليّ. قالت فاطمة:
وأنا كذلك فهو
الفاطر وأنا
فاطمة.
قال عليّ:
أنا حياة
العارفين.
قالت فاطمة:
أنا فلك نجاة
الراغبين.
قال
عليّ: أنا الحواميم. قالت: أنا
ابنة الطواسين.
قال
عليّ: أنا
كنز الغنى.
قالت فاطمة
وأنا كلمة
الحسنى.
قال
عليّ: أنا بي تاب الله
على آدم في
خطيئته. قالت فاطمة:
وأنا بي
قبل الله
توبته.
قال عليّ:
أنا كسفينة
نوح من ركبها
نجى. قالت فاطمة:
وأنا أشاركه
في دعوته.
قال
عليّ:
وأنا طوفانه.
قالت فاطمة:
وأنا سورته.
قال
عليّ:
وأنا النسيم
إلى حفظه.
قالت فاطمة:
وأنا منّي
أنهار الماء
والخمر والعسل
في الجنان.
قال عليّ:
أنا علم
النبيّين.
قالت فاطمة:
وأنا بنت سيّد
المرسلين
الأوّلين
والآخرين.
قال عليّ:
أنا البئر
والقصر
المشيد. قالت فاطمة: أنا
منّي شبّر وشبير.
قال عليّ:
أنا بعد
الرسول خير
البريّة. قالت
فاطمة:
أنا البرّة
الزكيّة.
فعندها قال النبي: لا تكلّمي
عليّاً فإنّه
ذو البرهان.
قالت فاطمة:
أنا ابنة من
اُنزل إليه
القرآن.
قال
عليّ: أنا
الأمين
الأصلع. قالت فاطمة: أنا
الكوكب الّذي
يلمع.
قال النبي:
فهو صاحب
الشفاعة يوم
القيامة. قالت
فاطمة:
أنا خاتون يوم
القيامة.
فعند ذلك قالت
فاطمة لرسول الله: يا
رسول الله لا
تحامي لابن
عمّك ودعني
وإيّاه.
وقال
عليّ: يا فاطمة
أنا من محمّد
عصبته ونجيبه.
قالت فاطمة:
وأنا لحمه
ودمه.
قال
عليّ:
وأنا الصحف.
قالت فاطمة:
وأنا الشرف.
قال
عليّ:
وأنا وليّ
الزلفى. قالت فاطمة:
وأنا الخمصأ
الحسنى.
قال
عليّ:
وأنا نور
الورى. قالت فاطمة: وأنا
فاطمة
الزهراء.
فعندها
قال النبي:
يا فاطمة قومي
وقبّلي رأس
ابن عمّك،
هذا جبرئيل
وميكائيل
وإسرافيل
وعزرائيل مع
أربعة آلاف من
الملائكة
يحامون مع عليّ، وهذا
أخي راحيل
وروائيل
مع أربعة آلاف
من الملائكة
ينظرون.
قال:
فقامت فاطمة
الزهراء
فقبّلت رأس
الإمام عليّ
بن أبي طالب
بين يدي النبي
- ص -
وقالت يا أبا الحسن
بحق رسول الله
- ص -
معذرة إلى
الله عز وجل
واليك والى
ابن عمك قال
فوهبها
الإمام - ع - وقبلت يد
أبيها عليه
وعليهم
السلام . وهذا
ما وجدناه في
النسخة من
الحديث على
التمام
والكمال ،
ونستغفر
الله العظيم
من الزيادة
والنقصان
ونعوذ بالله
من سخط
الرحمن.
(أبى
الفضل سديد
الدين شاذان
بن جبرائيل
القمي في
الفضائل
ص:80-81-82 / الشيخ
علي النمازي
في مستدرك
سفينة البحار
ج: 8 ص: 146-149 /
إسماعيل
الأنصاري الزنجاني
في الموسوعة
الكبرى عن
فاطمة
الزهراء(ع)
الجزء : 18 صفحة : 357-359 -
والجزء : 9 صفحة : 91-94 /
السيد
رضي الموسوي
في القطرة في
مناقب النبي والعترة ج: 1 ص: 142-145 / السيد
محمد باقر
الموسوي في
الکوثر في
أحوال فاطمة
بنت النبي
الأطهر ج: 4،
ص: 109-114 / حسين
الإسلامي في
مسند فاطمه
الزهراء
عليها السلام:
352-357 / الشيخ عبدالله
البحرانی
الاصفهاني في
عوالم العلوم
والمعارف والاحوال من
الآيات والاخبار
والاقوال
جلد 11 ص 261-266 /
السيد
حسن الحسيني
الشيرازي في
موسوعة الكلمة
، ج ٦ ص ١٧٨
- ١٨٥ / موسوعة
الإمام
الحسين ( ع ) (
تاريخ امام
حسين ع ) ، ج ٢١ ص ١٠٢٦-
١٠٢٩ / سعيد أبو
معاش في
الاربعين في
حب امير
المؤمنين علي
بن ابي طالب
عليه السلام الجزء : 4
صفحة : 142- 146 / الشيخ
أبو الحسن المرندي
في مجمع
النورين ص ٤٥-٤٧
/ السيد
حسن المير
جهانى الطباطبائي
في جنة
العاصمة ص 70(
[1] Bu
ifadeler, bir tartışma veya benlik övgüsü değil; iki nurun
kendilerini mahlukata tanıtmak istemeleri ve bizlere de yüce
makamlarından birkaç zerreyi öğretmeleri anlamına gelmektedir.
İnancımıza göre 14 Masum Aleyhimusselamın hepsi bir
nurdurlar. Çv.
[2]
İmam Hasan ve İmam Hüseyin Aleyhimusselamın Tevrattaki
isimleridir. Çv.
[3] Bu ifade
de iki nurun kendi aralarındaki bir teşbihten ibarettir. Yoksa iki
nur, birbirine karşı kusur işleyebilir mi? Onlar, ancak biz
mahlukata bir şeyler öğretmek ve beyan etmek için bunları yaparlar.
Buradaki özür ifadesi, iki nurun arasında fark bulunmadığı
ve onların iki ayrı bedendeki aynı ruh ve nur
olduklarını beyan etmek ve bu konuda asla birbirlerinden ayırt
edilemeyeceklerini mahlukata beyan etmek içindir. Çv.