GADİR SAYFASI
Mevla Ali
İmân Ali, irfân Ali
Ruhlardaki tûfan Ali
Âlemlere hikmet, ilim
Veren nâtık Kur'ân
Ali
Aynullahtır,
yedullahtır
Kur'ân'daki
hablullatır
Onu tanıyanlar ancak
Bir Resûl, bir de
Allah'tır
Hakk'ın dili
Hakk'ın eli
Esedullah Mevlâ Ali
Onun eli, dili ile
Kırıldı
kafirin beli
Ey urvet-ul vuskâ Ali
Ey şâfi-i ukbâ Ali
Mahşer günü sahip
livâ
Mevla Ali Mevla Ali
Sensin hedef, sensin
şeref
Hakikat besleyen sedef
Seni tanımadı
alem
Eder ilelebed esef
Kur'ân'ın
lisânı Ali
Sırların
beyânı Ali
Zehrâ'ya eş ancak
odur
Peygamber'in canı
Ali
Amellere mizân Ali
Hak bâtıla furkân
Ali
Mu'minler sahifesinin
Başındaki ünvân
Ali
Ey sâkiy-i Kevser Ali
Ey şâfi-i
mahşer Ali
Hem dünya hem de ukbâda
Âlemlere server Ali
Zâlimlere feryad Ali
Mazlûmlara imdad Ali
Hak'tan gayri her
kayıttan
Bağlılıktan
azâd Ali
Emir-ül mü'minîn Ali
İmâm-ül muttakîn Ali
Hem mu'min, hem imân Ali
Hem dindâr hem de din Ali
"Lâ fetâ"
mülküne sultân
"Hel etâ"
tacına şâyân
Hakkın en büyük âyeti
Odur gerçeklere burhân
Ali deniz, damlayız
biz
Ali güneş biz
zerreyiz
Ali lütuf gözü ile
Baksa damla olur deniz
Ali sâdık, Ali
âşık
Ali gerçeklere nâtık
Velâyete, imâmete
Ali ancak, Ali lâyık
Fâtıma'nın
eşi Ali
Ahmed'in kardeşi Ali
Velâyet semâlarının
Sönmeyen güneşi Ali
Ali'dir ruhlar tabîbi
Ali aşıklar
habîbi
Ali'den pay
almayanın
Cennetten olmaz nasîbi
Ali meydanlar aslanı
Ali dillerin destânı
Hayranıdır onun
âlem
Hem dostları hem
düşmanı
Aşıkların
cem'ine yâr
Gönül diyârına bahâr
Her zerre
bağrını yarsan
Ali'den bir nişâne
var
Ancak Ali'ye inâyet
Oldu Hak'tan bu saâdet
Hakk'ın evinde
velâdet
Hakk'ın evinde
şehâdet
Ali kâinâtın
tâcı
Ali insanlık
mirâcı
Hem dünya hem de ukbâda
Herkes Ali'nin
muhtacı
Dünya bir gün sona erir
İnsanlar
mahşere gelir
İşte o gün
bütün dünya
Ali'nin kadrini bilir
Ali, Ali, Mevlâ Ali
Canlar sana fedâ Ali
Gelmişiz kapına
Mevlâ
Hâcetleri eyle revâ
Musa Aydın
1413 H. / 1993