1-
Sabrın esası olan akıl. (Akıl olmaksızın
sabretmek mümkün değildir.)
2-
Irzı (namus ve şerefi) korumak ve doğru konuşmak.
3-
Kur'an'ı gerekli şekilde okumak.
4-
Allah için sevmek, Allah için nefret etmek.
5-
Muhammed sallallâhu aleyhi ve alih'in Ehl-i
Beyt'inin hakkına riayet etmek ve onların velayet
makamını tanımak.
6-
Kardeşlerin hakkını gözetmek ve onları müdafaa etmek.
7-
Komşularla iyi geçinmek.
İmam'dan: "Ey Emir-ül Mü'minin, bir kul günah işliyor, sonra da mağfiret diliyor; acaba
mağfiret dilemenin haddi (gerçeği) nedir?" diye sordum.
İmam şöyle buyurdular: Ey Ziyad
oğlu (Kumeyl),
mağfiret dilemenin haddi tövbedir. Yalnız
bu mu? dedim, "Hayır" buyurdular. Öyleyse nasıldır? dedim; buyurdular ki: "Kul bir
günah işlediğinde tahrik ile esteğfirullah" diyor. Tahrik nedir? diye sordum; buyurdular
ki: "Dil ve dudakları hareket ettirmektir; ardından hakikatin
gelmesini istiyor" dedi. Hakikat
nedir? diye sordum. "Kalple tasdik etmek ve mağfiret
dilediği günahı tekrarlamamaya karar vermektir." buyurdular. Kumeyl: "Eğer
böyle yaparsam mağfiret dileyenlerden sayılır mıyım?
diye sorunca İmam şöyle
buyurdu: "Hayır." Kumeyl:
Peki nasıl yapmalı?
dediğimde, buyurdular ki: "Çünkü sen henüz mağfiret dilemenin
aslına ulaşmamışsın." Kumeyl: Mağfiret
dilemenin aslı nedir? diye sordum, İmam
buyurdular ki: "Mağfiret dilediği günahtan tövbeye dönmektir;
işte bu ibadet edenlerin ilk derecesidir. Bir de günahı terkedip
mağfiret dilemenin altı manası vardır:
1-
Geçmişe pişmanlık duymak.
2-
Ebedi olarak (günaha) dönmemeye karar vermek.
3-
Kendi ile diğer yaratıklar arasında bulunan hakları eda
etmek.
4-
Her farz olan işte Allah'ın hakkını eda etmek.
5-
Haramla oluşan etleri, deri kemiğe yapışacak derecede
eritmek; sonra yerine (helalle oluşan) yeni et meydana getirmek.
6-
Vücuda günahın tadını tattırdığın gibi, ona
itaatın da meşakkat ve acısını tattırmak.