İÇİNDEKİLER

-7-

 

El Faqih kitabında namazdan sonra yapılması müstehap olan ameller bölümünde şöyle yazar:

“Hz.Fatıma tesbihi bittikten sonra şöyle söyle;

Allahım!Sen selamsın,selam sendendir,selam sanadır ve selam sana döner, rabbin münezzehtir ve onların anlattıklarından berîdir ve hamd alemlerin rabbi Allah’a muhsustur.”

Selam olsun sana ey peygamber ve Allah’ın rahmet ve bereketi.

Selam olsun hidayet edici ve Mehdi olan imamlara.

Selam olsun bütün enbiya,resuller ve meleklerine..

Selam olsun bize ve Allah’ın salih kullarına.

Sonra imamlara tek tek selam gönderirsin ve istediğin duayı edersin.”(1)

Ey muhip!Dikkat edersen imamlar aleyhimusselam’ı namazın hemen ön hazırlığında ve diğer bölümlerinde ve son olarak bitiş bölümünde  zikrediyorsun.Hatta birçok hadis-i  şeriflerde imamlarımızın bütün dua ve kunutlarda zikredilmesi müstehap olarak gelmiştir.Örneğin Şeyh Hürr-el Âmûli  “Vesail uş Şia” adlı kitabında şöyle bir konu başlığı atmıştır;

“Kunut ve kunut dışında imamlar aleyhimusselam’ı  zikretmek ve adlarını getirmenin müstehaplığı”(2) ve burada bu başlığa uygun hadisler nakletmiştir.

 

 

 

 

 

 

(1)        El Faqih c1 sf 322.

(2)        Vesail uş Şia c4 sf 913 ,14.bab.

-116-
 

*ÜÇÜNCÜ VAKFE*

 

EZAN VE KAMET DIŞINDA HZ.ALİ’NİN VELAYETİNE ŞEHADET GETİRMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU YERLER

 

BİR: VELAYETE DAİR ŞEHADET GETİRMEK HER DURUMDA MÜSTEHAPTIR:

 

Allah’ı anmak her hal ve durumda iyidir.Şeyh Saduk’un Ebu Basir’den rivayet ettiğine göre İmam Caferi Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu;

Ezan okunduğu zaman hacet giderirken de müezzinin söylediklerini tekrarla ve Allah azze ve celle’yi anmayı bu durumda dahi terketme.Çünkü Allah zikri hangi durumda söylenirse iyidir.Sonra buyurdu ki;Allah,Musa aleyhisselam ile konuşurkenMusa dedi ki;Allah’ım uzakta isen sana nida edeyim,eğer yakında isem seninle fısıldaşayım?

Allah azze ve celle ona şöyle vahyetti;Ey Musa!Beni zikredenin yoldaşıyım.

Musa şöyle arzetti;Ey Rabbim!Bazen öyle durumlarım oluyor ki seni o anda anmaktan utanıyorum.

Buyurdu ki;Ey Musa!Beni her durumda zikret.(1)

Yine vasilerin efendisi Hz.Ali aleyhisselam dünyadan gitmeden önce o acılı son saatlerinde oğlu Hz.Hasan aleyhisselam’a şöyle vasiyet etti;

Her halükarda Allah’ı zikret.”(2)

İmamımız Rıza aleyhisselam’dan rivayet edildiğine göre ilahi zikirlerin en üstünü Lailahe illallah(Tehlil)dir.Şöyle buyurmuştur;

…Çünkü Lailahe illallah; Allah’ın tevhidine ikrardır,Allah’ın dışındakileri reddetmektir.Bu ise imanın başlangıcıdır,tesbih ve hamddan daha efdaldir.”(3)

Şeyh Kuleyni’nin rivayet ettiğine göre Resulullah sallallahu

aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu; “En hayırlı ibadet

(1)        İlel uş Şerayi c1 sf 284,1.hadisi şerif.

(2)        Bihar ul Envar c 42 sf 203 ,7.hadisi şeriften.

(3)        Bihar ul Envar c 84 sf 144,39.hadisi şeriften.

-117-

Lailahe illallah” sözüdür.”(1)

Öyleyse şöyle özetleyelim:

1.         Allah’ı  zikretmek her nerede ve hangi durumda olursa olsun müstehaptır.

2.          İlahi zikirlerin en iyisi Lailahe illallah’tır.

Hadisi şeriflerimizde ise  Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in isminin Allah’ın ismiyle birlikte anılmasının da müstehap olduğu hakkında birçok hadis vardır.Örneğin; “Ebu Übeyde bin Hizzâ’nın rivayetine göre İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu; “Her kim Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu lâ şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resulüh,derse Allah ona binlerce sevap yazar.” (2)

Bu gibi hadislerin sayısı gerçekten çok fazladır.Tüm bunlarla birlikte Allah ve resulünün isimlerinin yanında Hz.Ali aleyhisselam’ın adının zikredilmesi hakkında birçok rivayetler vardır.Örneğin Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in buyurduğu ve daha önce de rivayet ettiğimiz şu hadis ; “Her kim Lailahe illallah derse göğün kapıları açılır.Ve her kim onun yanında Muhammeden Resulullah derse hakkın çehresi değişir ve ona müjdeler verir.Ve herkim onun yanında Aliyyen Veliyyullah derse Allah onun günahlarını yağmur damlaları kadar dahi olsa affeder.”Bunun gibi hadisler çoktur.

Bütün bu önsözden sonra şunu söyleyebiliriz:Aliyyen Veliyyullah’ı her durumda ve her zaman söylemek müstehaptır.Bu durum hiç de şaşılacak durum değildir.Çünkü Ali aleyhisselam’ı zikretmek Allah’ı zikretmek gibidir.Çünkü hadislerimize göre Ehli Beyt’i zikretmek Allah’ı zikretmek gibidir.Örneğin Şeyh Kuleyni’nin rivayetine göre İmam Cafer-i Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu; “Şiilerimiz kendi aralarında birbirlerine karşı merhametlidir.Bir araya geldiklerinde Allah’ı zikrederler.Bizi zikretmek Allah’ı zikretmektendir.Biz zikredildiğimiz zaman Allah zikredilir.Bizim düşmanımız zikredildiği zaman şeytan

(1)     Usul ü Kâfi c2 sf 517.2.hadisi şerif.

(2)     Usul ü Kâfi c2 sf 518.

-118-

 

zikredilmiş olur.”(1)

Allah’ın laneti sizin düşmanlarınıza olsun ey Sâdık-ı Musaddak.Allah’ın salâtı sana ve pâk ve temiz babalarına,dedelerine ve evlatlarına olsun.
 

İKİ; LAİLAHE İLLALLAH VE MUHAMMEDÜN RESULULLAH İÇİN ÖZEL HADİSLERİN YANI SIRA , ALİYYEN VELİYYULLAH İÇİN GENEL HADİSLER VARDIR:
 

Bu bölümde ise birinci bölümdekinin dışında nerelerde Aliyyen Veliyyullah demenin müstehap olduğu konusunda rivayetler nakledeceğiz.
 

Lailahe illallah ve Muhammeden Resulullah’ın söylendiği yerlerde Aliyyen Veliyyullah demenin de müstehap olduğu hakkında zaten şu rivayet yeterlidir: “İçinizden her kim Lailahe illallah,Muhammedün Resulullah derse Aliyyün Veliyyullah da demelidir.” (2)Buna göre diğer iki şehadetin yanında Aliyyen Veliyyullah demek her hâlükârda müstehaptır.
 

A. İNSAN İHTİYAÇLARINI ALMAK İÇİN PAZARA GİRDİĞİNDE:
 

Şeyh Saduk’un rivayetine göre İmam Caferi Sâdık babasından o da dedesinden rivayet eder ki Hz.Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “Bir şey satın almak için pazara gittiğinizde pazara girerken şöyle söyleyin;Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu sallallahu aleyhi ve alih…” (3)
 

B. PAZARDA ÇEŞİTLİ MAL VE YİYECEKLER GÖRDÜĞÜNDE;
 

Şeyh Hür el Amuli’nin rivayetine göre İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu;Pazara girip yiyeceklerin tatlısı,acısı ve ekşisini gördüğünde şöyle demelidir; Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu …”(4)

 

(1)        Usul ü Kâfi c2 sf 186,1.hadisi şerif.

(2)        El İhtica (Şeyh Tebersi) c1 sf 158.

(3)        Müstedrek ul Vesail c 13 sf 263,3/15304.hadisi şeriften.

(4)        Vesail uş Şia c 12 sf 302.4.hadisi şeriften.

-119-

C. PAZARDA DÜKKANI OLAN PAZARA GİRDİĞİNDE:
 

Çarşı adabı bölümünde Müstedrek ul Vesail kitabının yazarı şöyle rivayet eder:Pazara gittiği zaman şöyle söylemesi müstehaptır; Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Mülk ve hamd onundur,diriltip öldüren, öldürüp diriltendir,o ölmeyen diridir hayır onun elindedir ve o her şeye kadirdir. Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu …”(1)
 

A.                DÜKKAN SAHİBİ DÜKKANINA OTURDUĞU ZAMAN:
 

 Şeyh Kuleyni’nin rivayetine göre İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Dükkanına oturduğu zaman şöyle demelidir; Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu …”(2)
 

B.                 DÜKKAN SAHİBİ OLSUN VEYA OLMASIN PAZARA GİRİP ORADA KALDIĞI ZAMAN;

 Şeyh Hürr el Âmuli’nin rivayetine göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu; “Her kim pazarda iken Eşhedu enla ilahe illallah.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu derse Allah ona binlerce sevap yazar …”(3)
 

C.                İNSAN EHLİ BEYT DÜŞMANLARININ MESCİDİNE GİRDİĞİ ZAMAN-ALLAH ONLARIN DÜŞMANLARINA LANET ETSİN-
 

Şeyh Hürr el Âmuli’nin rivayetine göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu; “Her kim bir toplumun çarşısına veya Ehli Beyt düşmanlarının mescidine girer ve bir kez; Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Vallahu ekberu kebira vel hamdu lillahi kesira ve sübhanallahi bukreten ve asîlâ.La havle ve la quvvete illa billahil aliyyil azim ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi, derse kabul edilmiş bir haccın sevabı ona yazılır.”(4)

(1)        Müstedrek ul Vesail c 13 sf 264 5/15306.hadisi şeriften

(2)        Furuğ el Kafi c 5 sf 156.

(3)        Vesail uş Şia c 12 sf 303.

(4)        Vesail uş Şia c 12 sf 301 ve 302.

-120-

 

MÜLAHAZA:

Son kısımda şahit olarak getirdiğimiz yer peygambere ve Ehli Beytine salât gönderilen yerdir.Az önce de söylediğimiz gibi Allah’ın isminin yanında Resulullah’ın isminin müstehaplığına bakabilirsiniz.
 

D.                İNSANIN ECELİNİN YAKLAŞTIĞINI HİSSETTİĞİ ZAMAN;
 

Bihar ul Envar kitabında Beni Selim kabilesinden bir bedevinin

peygambere iman etmesinin ardından şöyle geçer; “Sonra peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem etrafındakilere dönerek dedi ki;İçinizden kim bu adama yiyecek ve ihtiyaçlarını verirse Allah’a dua edeceğim ki onun takvasını çoğaltsın.Selman dedi ki;Anam babam sana feda olsun.Takvanın çoğalması nasıl olacak?Buyurdu ki:Ey Selman!Dünyadaki ömrünün son gününde Allah seni muvaffak eder ki şu sözü söylersin: Eşhedu enla ilahe illallah.Ve eşhedu enne Muhammeden Resulullah.Eğer bunu söyleyebilirsen birbirimizi görürüz.Ama eğer söyleyemezsen birbirimizi asla göremeyiz...”(1) Muhaddis Nuri’nin de rivayetine göre Hz.Emirülmüminin aleyhisselam son anında “La ilahe illallah dedi ve canını Allah’a teslim etti.Allah’ın salâtı ona olsun.”(2) Diğer hadisleri de kitabında zikretmiştir.
 

ÜÇ ; EHLİ BEYT ALEYHİMUSSELAM’IN ZİYARETLERİNDE:
 

İmamlarımızın ziyaretlerinde ister giriş izninde ister mukaddimesinde ve isterse ziyaret metninde Aliyyen Veliyyullah’ın diğer iki şehadetle birlikte zikrolunduğunu açıkça görmekteyiz.Örneğin sekizinci imamımız Ehli Beyt’in Rıza’sı aleyhisselam’ın ziyaretinde şöyle geçer: “Ve o kutsal türbeye girerken şöyle de:Bismillah ve billah ve alâ milleti Resulillah sallallahu aleyhi ve alihi. Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu ve enne Aliyyen Veliyyullah sonra kabrin başında dur...”(3)

(1)        Bihar ul Envar c 43 sf 72 61.hadisi şerif.

(2)        Müstedrek ul Vesail c2 sf 121 ,2/1601.hadisi şeriften.

(3)        Mefatih ul Cinan sf 498.

-121-

Yine Şeyh Müfid,Seyyid İbni Tavus ve Şehid-i Evvel’in rivayetlerine göre “Hz.Ali’yi, peygamberimizin meb’as günü ziyaretinde kubbe kapısının önünde kabrinin karşısında denir ki: Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu ve enne Aliyy ebne Ebi Talib’in Emirülmüminin Allah’ın kulu ve Resulullah’ın kardeşidir ve onun evlatlarından olan pak imamlar Allah’ın halka hüccetleridir.Sonra içeri girer , kabrin başında ziyarete devam edersin...”(1)

İmamlarımızın ziyaretleri hadislerine bakanlar açıkça şunu görürler ki.Bütün ziyaretlerde ve özellikle Hz.Ali aleyhisselam’ın ziyaretlerinde Aliyyen Veliyyullah diğer iki şehadetin yanında açıkça mezkurdur:Örneğin yine Şeyh Müfid,Seyyid İbni Tavus ve Şehid-i Evvel’in rivayetlerine göre Hz.Ali aleyhisselam’ın mutlak ziyaretinde şöyle geçer:

a.Ziyaretçi Kufe hendeklerine vardığı zaman şöyle der: “...Bütün delil getirenlerin delilerini batıl eden ve özürlülerin mazeretini iptal eden ve alemlere rahmet olan Mustafa’nın hürmetine beni velin olan ve peygamberinin kardeşi olan Emirülmüminin’in ziyaret sevabından mahrum etme...”(2)

 b. Necef şehrinin duvarlarına ulaştığında; “…Tâ ki beni Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in kardeşinin huzuruna kavuştur…”(3)

c. Necef’e girerken: “…ve onu peygamberinin vasisi için seçtin…”(4)

d. Türbedeki alana girerken: “Beni peygamberin kardeşinin türbesine gitmeye ve onu afiyet üzerine görmeye muvaffak eden Allah’a hamd olsun.Beni peygamberinin vasisinin mezarının ziyaretçilerinden karar kılan Allah’a hamd olsun. Eşhedu enla ilahe illallahu vahdehu la şerike leh.Ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve resuluhu.O peygamber Allah katından hakk üzere gelmiştir ve şehadet ederim ki Ali,Allah’ın kuludur ve resulünün kardeşidir…”(5)

e. Aynı yerde okunan duadan: “Allahım rahmet peygamberi olan peygamberinle ve onun kardeşi olan Ali bin Ebu Talib

(1)     (2) (3) Mefatih ul Cinan sf 341.

(4)        Mefatih ul Cinan sf 380.

(5)        Mefatih ul Cinan sf 340.

-122-

ile sana yaklaşıyorum…”(1)

f. Ziyarete göre revak kapısında peygamberi ziyaret eder ve revakta onunla birlikte Hz.Ali aleyhisselam ziyaret edilir.

g. Diğer imamların ziyaretinde olduğu gibi Hz.Ali aleyhisselam’ı ziyaret metninde de buna benzer onlarca cümleler vardır.
 

DÖRT: İSLAM DİNİNİ VE ŞİİLİĞİ KABUL EDERKEN SÖYLENİR;
 

Hatırlarsanız birinci vakfede bununla ilgili örnekler verildi ve o miktar her halde yeterlidir.
 

BEŞ; EZAN VEYA KAMET GETİRMEK İNSANIN HAYATINDA ÇEŞİTLİ YERLERDE MÜSTEHAPTIR;
 

1. HASTALARIN ŞİFASI VEYA OĞLU OLMAYANLAR İÇİN;

Muhammed bin Raşid der ki,Hişam bin İbrahim dedi ki;Hasta olduğumu ve oğlum olmadığını İmam Rıza aleyhisselam’a anlattım.Bana evimde sesli olarak ezan okumamı emretti. Diyor ki;Ben de dediğini uyguladım ve hastalığım bertaraf oldu ve birkaç tane oğlum oldu.Muhammed bin Raşid dedi ki; Hastalığımdan bir türlü kurtulamadım ve bana hizmet edecek kimsenin kalmayacağından ve tek kalmaktan korkuyordum,bunu Hişam’dan duyduğumda ben de bunu uyguladım ve Allah benim ve ailemin rahatsızlığını giderdi.Allah’a hamd olsun.”(2)

Ayrıca bu konuda şu kaynaklara başvurulabilir; Vesail uş Şia c4 sf 641,18.bab.

Müstedrek ul Vesail c4 sf 39,17.bab.Bihar ul Envar c 84 Ezan ve Kamet babı…

Gelecek şıklarda da aynı kaynaklara başvurulabilir.Ben bu kaynakları tekrarlamamak için burada naklettim.

2. HUMMA HASTALIĞINDAN KURTULMAK İÇİN:

“Mufazzal bin Ömer der ki; Humma hastalığına yakalanmış bir Ehli Beyt dostu İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’ın yanına geldi.İmam ona şöyle buyurdu;Sana ne oldu da rengin  böyle  değişti? Şöyle  arzetti; Bir aydan  beridir çok

(1)     Mefatih ul Cinan sf 542.

(2)     Furuğ-u Kâfi c6 sf 10,9.hadisi şerif.

-123-

şiddetli bir humma hastalığına yakalandım,Beni sevenlerin de tavsiye ettiği bütün herşeyi tedavi amaçlı kullandım ama bir yararı olmadı. İmam Caferi Sâdık aleyhisselam ona şöyle buyurdu;Gömleğinin yakasını aç ve başını gömleğinin içine sok ve ezan ve kamet oku ve hamd suresini yedi kez tekrarla.Dedi ki:Bunu uygulayınca sanki azad olmuş gibiydim ve şifa buldum.”(1)

3. BAŞ AĞRISINI GİDERMEK İÇİN:

Şeyh Tebersi “Uddet us Sefer ve Umdet ul Hazar” adlı kitabında şöyle rivayet eder; “İmamlarımız aleyhimusselam’dan rivayet edilmiştir ki baş ağrısı için ezan ve kamet yazılır ve gömleğe asılır.”(2)

4. ÇOCUK DÜNYAYA GELDİĞİ ZAMAN;

Hz.Ali aleyhisselam’ın rivayet ettiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu; “Birinin çocuğu dünyaya geldiğinde sağ kulağına ezan ve sol kulağına da kamet okumalıdır.Doğrusu bu kovulmuş şeytandan Allah’a sığınmaktır.”(3)

5. HUYU KÖTÜLEŞEN İÇİN;

“İmam Caferi Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu; Her şeyin bir kıvamı vardır.Erkeğin kıvamı ise ettir.Her kim kırk gün et yemezse huyu kötüleşir. Huyu kötüleşenin sağ kulağına ezan okuyun.”(4)

6. HAYVANLAR VAHŞİLEŞTİĞİ ZAMAN;

İmam Caferi Sâdık aleyhisselam babalarından onlar da Hz.Ali aleyhisselam’dan şöyle rivayet ederler; “Et yeyin.Et etten gelir ve et,et yetiştirir.Her kim kırk gün et yemezse huyu kötüleşir.Bir insanın veya evcil hayvanınızın huyu kötüleşirse onun sağ kulağına doğru ezanın hepsini okuyun.”(5)

7. ŞEYTANI UZAKLAŞTIRMAK İÇİN-ALLAH ONA LANET ETSİN-

Süleyman el Caferi der ki masum imam’dan şöyle duydum;

(1)        Müstedrek ul Vesail c4 sf 75,8/4194.hadisi şerif.

(2)        Müstedrek ul Vesail c4 sf 76,10/4196.hadisi şerif.

(3)        Müstedrek ul Vesail c4 sf 62,1/4181.hadisi şerif.

(4)        Bihar ul Envar c 84 sf 151.

(5)        Bihar ul Envar c 84 sf 151. 46.hadisi şerif.

-124-

 “Evinde ezan oku.Doğrusu o şeytanı uzaklaştırır.Çocuklar için okumak makbuldür.”(1)

8.CİNLERİN ŞERRİNİ BERTARAF ETMEK İÇİN:

 Hz.Ali aleyhisselam’ın rivayet ettiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu; “Eğer birilerine cin zarar verirse namazda okuduğunuz ezanı ona okuyun.”(2)

Aynı hadis için Cevahir ul Kelam c9 sf 147’ye müracaat edilebilir.

9. YOLUNU KAYBEDENLER İÇİN:

      İmam Caferi Sâdık aleyhisselam uzun bir hadiste şöyle buyurdu; “Yolunu  kaybettiğin zaman yüksek sesle ezan oku ve de ki;…” Sonra buyurdu ki: “Yüksek sesle ezan oku ki yolunu bulasın ve inşaallah aradığın yola ulaşırsın.” (3)

Tartışmalı diğer iki yer ise sabah ezanı okunmadan evvel müslümanları uyandırmak için okunan ezan ve yolcunun arkasından okunan ezandır ki bu iki konuyu özete riayet ederek açmayacağız.
 

ALTI: MÜEZZİNİN EZANINI İŞİTENİN ONU TEKRARLAMASI;
 

İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu; “Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem müezzinin sesini duyduğunda onun dediklerinin aynısını tekrarlardı.”(4)

Birinci başlıkta zaten bununla ilgili rivayetleri çokça naklettik.Buradan şu anlaşılıyor;Ezanı tekrarlamak iki şekilde müstehaptır;

1. Müezzinin söylediklerini aynen tekrarlamak.

2. Ezanın her cümlesiyle ilgili özel dualar ve cümleler söylemek.
 

YEDİ: ÖLMEDEN ÖNCE MÜMİNİN VASİYETİ;
 

Seyyid İbni Tavus “Felah us Sâil”adlı kitabında İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’dan o da babalarından nakleder ki

Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu;

(1)     Furuğ el Kâfi c3 sf 308,35.hadisi şerif

(2)     Müstedrek ul Vesail c4 sf 62 2/4182.hadisi şerif.

(3)      Müstedrek ul Vesail c4 sf 64 ve 65.5/4185.hadisi şerif.

(4)     Furuğ el Kâfi c3 sf 307.29.hadisi şerif.

-126-

 “Ölümü yaklaştığında iyi vasiyet etmeyenin aklı ve zekası eksiktir.Dediler ki;Ya Resulullah!Vasiyet nasıl olmalıdır?Buyurdu ki;Ölüm yaklaşıp da halk yanına geldiğinde şöyle demelidir; Allahım ey gökleri ve yeri yaratan…Sonra şöyle buyurdu;…Ve doğrusu sen açık hakk olan Allah’sın,ben sana dünya dârında ahtederim ki;Rabb olarak sana razı oldum,din olarak islama razı oldum,peygamber olarak Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e ve imam olarak da Ali aleyhisselam’a razı oldum. Kitab olarak Kur’an’a ve peygamberinin Ehli Beytine de imamlar olarak razı oldum…”(1)
 

SEKİZ: ÖLÜYE TELKİN:

Şeyh Nuri, “Fıkh ul İmam er Rıza aleyhisselam” adlı kitabında rivayet eder ki: “Birisi ölmek üzere iken ona Lailahe illallah ve Muhammeden Resulullah’a şehadeti telkin et ve Emirülmüminin aleyhisselam’ın ve imamların tek tek velayetini telkin et.”(2)
 

DOKUZ: ÖLÜYÜ DEFNEDİP,HALK DAĞILDIKTAN SONRA TELKİN:
Kutb er Râvendi’nin rivayetine göre Cabir bin Yezid rivayet eder ki İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu; “Ölüyü defnedip kabrini kapattıktan sonra halk dağılıp gidince biriniz şöyle demelidir:Ey filan oğlu filan!Seninle ahitleştiğimiz ahit üzere misin?Ki Allah’ın tek ilah olduğuna ve Muhammed’in onun Resulü olduğuna ve Emirülmüminin  Ali’nin  senin  imamın  olduğuna  ve  diğer imamların hepsinin imamın olduğuna dair şehadet et.Böyle yaptığınız zaman iki melekten biri diğerine şöyle der:İçeriye girip ona soru sormamıza gerek kalmadı.O artık telkin olundu.Böylece geri dönerler ve onun yanına girmezler.”(3)

 

ON: EHLİ BEYT ALEYHİMUSSELAM ŞİİLERİNİN MEZARLARINI ZİYARETTE:

Bihar ul Envar’ın rivayetinde İmam Caferi Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Selam olsun Lailahe illallah ehline,Lailahe illallah ehlinden,ey Lailahe illallah ehli, Lailahe illallah

              (1)   Müstedrek ul Vesail c14 sf 88 ve 89 ,1/16164.hadisi şerif.

(2)     Müstedrek ul Vesail c2 sf 121,3/1602.hadisi şerif.

(3)     Müstedrek ul Vesail c2 sf 342,3/2142.hadisi şerif.

-127-

 

 

hakkı için, Lailahe illallah sözünü nasıl gördünüz, Lailahe illallah’dan,ey Lailahe illallah, Lailahe illallah hakkı için Lailahe illallah diyeni affet.Bizleri Lailahe illallah, Muhammedün Resulullah ve Aliyyen Veliyyullah diyenler zümresinde haşret.Hz.Ali aleyhisselam buyurdu ki:Hz.Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in şöyle buyurduğunu duydum:Her kim bu duayı okursa Allah ona elli yılın sevabını verir ve hem onun hem de anne ve babasının elli yıllık günahlarını affeder.”(1)
 

ONBİR: YATAĞA GİRİP DE GÖZLERİNİ KAPATMADAN ÖNCE OKUNAN DUA:

İmam Caferi Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu:Her kim yatağa girmeden önce şu cümleleri söyler ve eğer o gece ölürse cennete girer:Allahım!Seni şahit olarak karar kılıyorum ki; sen bana Ebu Talib oğlu Ali’ye itaatı farz kıldın.Ve onun evlatlarından olan imamları;Hasan ve Hüseyn ve Ali bin Hüseyn…”(2)
 

ONİKİ: FAKİRLİK VE ONUN ACILARINDAN KURTULMAK İÇİN:

Kutb er Râvendi “Muhec ud Deevât”adlı kitabında şöyle rivayet eder;Adamın biri İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’a fakirliğini şikayet edince buyurdu ki:Ezan sesi duyduğun zaman tıpkı müezzinin okuduğu gibi ezanı tekrarla.”(3)
 

ONÜÇ: RIZKIN ÇOĞALMASI İÇİN:

Şeyh Saduk,uzun bir hadiste Hz.Ali aleyhisselam’dan şöyle rivayet eder: “… Ve müezzinin söylediklerini tekrarlamak rızkı çoğaltır…”(4) ve Şeyh Hürr der ki; “Rivayet edilmiştir ki müezzinin söylediği şekilde ezanı tekrarlamak rızkı çoğaltır.”(5)

AÇIKLAMA:

Rızkın çoğalması ile fakirliğin giderilmesi arasında bazı farklar

(1)        Bihar ul Envar c 102,sf 301.

(2)        Müstedrek ul Vesail c5 sf 44 ve 45,11/5326.hadisi şerif.

(3)        Müstedrek ul Vesail c4 sf 57,2/4170.hadisi şerif.

(4)        El Hisâl c2 sf 505,2.hadisi şeriften.

(5)        Vesail uş Şia c4 sf 672.

-128-

vardır. Çünkü rızkın çoğalması demek:

a.    Rızık azdır ve artınca çoğalır.

 b. Rızkı geniştir,daha da fazlalaşmasını ister. Fakirlik ise insanın hatta az rızık dahi dediğimiz şeye sahip olmamasıdır. Çünkü bir insan az rızık sahibi olsa dahi geçimini sağlayabilir. Fakir ise elinde birşey olmadığından dolayı bunu dahi sağlayamaz

ONDÖRT: YEMEK ÜZERİNDE İKEN OKUNAN ŞÜKÜR DUASI:

1.         Şeyh Ebu Câfer Kuleyni’nin rivayetine göre “İbni Bukeyr dedi ki:İmam Câferi Sâdık aleyhisselam ile birlikte yemek yedik.Sonra ellerimizi kaldırarak elhamdülillah dedik. İmam Câferi Sâdık aleyhisselam buyurdu ki:Allahım!Bu nimetler senden ve senin Resulündendir.Allahım sana hamd olsun.Muhammed ve Ehli Beyt’ine salât et.”(1)

Bazıları bu söze şaşırsa dahi esas onların şaşırmasına şaşmak gerek.

O hazretler bizim velinimetimiz değiller mi?

Velinimete teşekkür edilmez mi?

Hadislerimiz demiyor mu;Mahluka şükretmeyen hâlıka şükredemez.?

Mahlukların içinde şükür edilmeye onlardan daha layık kim olabilir?

İmamlarımızı ziyarette geçen şu cümlelere bir bakınız:

1.                  Şeyh Saduk ve Şeyh Tûsi’nin rivayet ettiklerine göre İmamları ziyaret duasında İmam Aliyy ün Naki aleyhisselam

şöyle buyurdu:

a.                Selam olsun size ey nübüvvetin ehli beyti…ve ümmetlerin rehberi ve nimetlerin velileri…”

b.                 “…Ve Allah sizinle açar ve sizinle sona erdirir.Yağmuru sizinle yağdırır ve göğün yere çökmesine sizinle engel olur.Üzüntüleri sizinle giderir ve zorlukları bertaraf eder…”(2)

2.  Recep ayı ziyareti ile ilgili olarak Ebul Kasım Hüseyn bin Ruh-Allah İmamı Zaman aleyhisselam’ın yanında onun şefaatini bize rızık olarak bağışlasın- şöyle rivayet eder: “ Ben

(1)        Furuğ el Kâfi c6 sf 296,22.hadisi şerif.

(2)        Mefatih ul Cinan sf 548 ve 549.

-129-

sizden isterim ve sizi arzularım.Size verilen ve bahşedilen makamlardan isterim.Acılar sizinle diner ve hastalar sizinle şifa bulur.Rahimdekiler sizin lütfunuzla artar veya azalır.”(1)

3. El Kâfi kitabının rivayetinde Hz.Hüseyin aleyhisselam’ın mutlak ziyaretinde İmam Câferi Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu: “…Toprak sizin sayenizde ağaçları yeşertir ve sizin sayenizde meyve verir ve gök sizin sayenizde yağmur yağdırır ve rızık verir.Üzüntüler sizin sayenizde gider ve Allah sizinle gökten bereket indirir…”(2)

4. Samerra şehrinde İmam-ı Zaman aleyhisselam’ın serdab(gayba çekildiği bodrum)’a atılan ve o hazretten rivayet edilen Nudbe ziyaretinde şöyle geçer: “…Allah’ın takdirlerinden biri de siz Ehli Beyt’e verdiği mutlak nüfuz ve rızık kaynaklarıdır…”(3)

Ayrıca “Adîle” adlı duada da şöyle geçer: “…Sonra Allah’ın yeryüzündeki hücceti ve kâim olan İmam-ı Zaman aleyhisselam’dır.Hidayet eden ve ümitle beklenilen de o’dur. Onun yeryüzünde bâki  kalmasıyla  yer  de  bâki  kalır. Onun yüzü suyu hürmetine varlıklar rızıklanır.Onun varlığıyla yer ve gök sabit kalır…”(4)

Hadis kitaplarımız böyle rivayetlerle dolu iken nasıl bu manayı inkar edebiliriz? Hatta imamlarımızın rivayetinden anlaşılan o ki bizler imamların gerçek şiileri ve hizmetçileri sayesinde rızıklanıyoruz.Örneğin Zürare’nin rivayetine göre İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam babasından rivayet eder ki Hz.Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “Yeryüzünde bulunan yedi kişi sayesinde rızıklanıyorsunuz ve onlar sayesinde yardım görüyor ve yağmur görüyorsunuz;Selman-ı Fârisi, Mikdad, Ammar, Ebu Zerr, Huzeyfe(5) Allah’ın merhameti onlara olsun. Hz.Ali buyuruyordu ki:Ben de onların imamıyım    .  İşte  Fâtıma’ya  cenaze  namazı  kılanlar

(1)   Misbah ul Müteheccid (Şeyh Tusi) sf 756.

(2)   Mefatih ul Cinan sf 423.

(3)   Bihar ul Envar c 102 sf 93.

(4)    Mefatih ul Cinan sf 85.

(5)   Bu rivayette beş kişinin adı vardır.Diğer rivayetlerden anlaşılan şu ki diğer iki kişi Ebu Umre ve Ebu Sâsan’dır.

-130-

 

 

bunlardır.-Allah’ın selamı ona olsun.- (1)

İşte ey muhip!Sofra üzerinde Resulullah’ı,Hz.Ali’yi ve imamları anmak velinimetimiz olan bu insanlara karşı bir şükran borcumuzdur.Çünkü onlar Allah’ın mutlak veli nimetleridirler.Allah’ın nimetleri de saymakla bitmez.

Allah’ın kendisi şöyle buyurmuyor mu: “İstediğiniz herşeyden size verdi.Allah’ın nimetlerini saymak isteseniz bitiremezsiniz.Doğrusu insan zalimdir ve nimete çok karşı çıkar.”(2)

Allah bütün bu nimetlerin velisi olarak Ehli Beyt aleyhimusselam’ı karar kılmıştır.Bu yüzden sofra üzerinde onlara şükretmek ve faziletlerine ikrar etmek onların sabit bir hakkıdır.Çeşitli yiyecek ve içecekler Allah’ın diğer değişik ve çeşitli nimetlerinden sadece birisidir.İşte burada Şeyh Kuleyni’nin rivayet ettiği şu hadisin manası daha iyi anlaşılıyor: “Yunus bin Zebyan diyor ki: “İmam Câferi Sâdık aleyhisselam ile birlikte idim.Yatsı vaktinde yemek gelecekken kalktım.İmam buyurdu ki:Otur ey Yunus!Sofra ortaya koyulduğunda ve bitirip kalktığımızda buyurdu ki; Hamd Allah’a mahsustur.Allahım bu nimetler senden ve Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’dendir.”(3)

Bu hadisi Vesail ve Mehasin adlı kitaplarda bulabilirsiniz.

Yine Nevadir-i Râvendi de şöyle geçer.İmam Musa el Kâzım aleyhisselam buyurdu ki: “...Babam Caferi Sadık aleyhisselam kendisine yemek sunulduğunda şöyle derdi:Bismillah ve billah.Bu Allah’ın fazlından ve Resulünün ve Ehli Beyt’inin bereketindendir.Allahım!Bizi doyurduğun gibi bütün mümin ve mümineleri doyur.Bize yemeğimizde,içeceğimizde, bedenimizde ve mallarımızda bereket ihsan et.(4)

Aynı rivayet Muhaddis el Nuri’nin “Müstedrek ul Vesail“ adlı eserinde c16 sf 278, 19877. hadiste ve diğer kitaplarda vardır.

(1)        İhtiyar u Marifet ir Rical sf 6 ve 7 ,13.hadisi şerif.

(2)        Mübarek”İbrahim” suresi 34.ayeti şerife.

(3)        Furuğ-u Kâfi c6 sf 295 ve 296.21.hadisi şerif.

(4)        Bihar ul Envar c 66 sf 383.

-131-