GADİR SİTESİ

Ana Sayfa

Hz. Ali el-Murtada (as)

 

Hz. Ali (aleyhisselam)'nin 8 Büyük Peygamberden Üstün Olduğunu İspat Eden İki Rivayet

 

Birinci rivayeti kendim tercüme ettim ve kaynaklarını araştırarak onlarca kaynak buldum. Rivayete geçmeden önce hadisle ilgili açıklama gereği duydum. Muhtemelen bu hadisi ilk defa duyanlar olacaktır, Hz. Ali (as)'nin, Peygamberlerden üstün olduğuna dair bu hadisi duyanların şaşıracağı kesindir ki-akla gelen ilk soru, Hz. Ali, Peygamber olmamasına rağmen, Peygamberlerden nasıl üstün oluyor, şunu belirteyim ki, Hz. Ali (as), derece, yani rütbe olarak Peygamberler derecesinde değildir, ama makam olarak, fazilet ve üstünlük olarak, son peygamberin, veziri, vasisi, varisi ve hak halifesi olması ve Allah'ın özel olarak, Ehl-i Beyt'e bahşetmiş olduğu semavi üstünlük gerekçesiyle, önceki peygamberlerden üstündür, önceki peygamberlerin yapmadığı bir sürü mucizeleri yapmıştır, mesela, önceki peygamberlerin yapmadığı, Güneş'i çevirme, Ay'ı bölme, yeri yarma, ölüleri diriltme, yeri katlama ve gösterdiği yüzlerce mucizeyi önceki peygamberler göstermemiştir, yine önceki peygamberlerin göstermediği gaypten haber verme olayını, Hz. Ali göstermiştir, sonuç olarak, Hz. Ali (as)'nin bazı özellikleri ve nurani makamı, önceki peygamberlerden üstündür, bu anlattığımı bu hadisi okuyunca daha iyi anlayacaksınız. Selametle.

----

Birinci rivayet: Tercüme ve Kaynaklar Metin Zeyfa

 

1- Şazan bin Cibril el-Kummi "el-Fedail" kitabında diyor ki:

 

Emin, güvenilir ravilerden rivayet edilir. Hurre bint Halimet es-Sa’diyye,  Haccac bin Yusuf es-Sakfi’ye gelip karşısında durduğunda Haccac ona sorar:

 “Sen Hurre bint Halimet es-Sa’diyye misin?”

 

Hurre: “Mü’min olmayan birinden bir feraset (*)  !” diye karşılık verir.

 

 

Haccac ona dedi ki: “Allah seni gönderdi. Senin için İmam Ali’yi Ebu Bekir, Ömer ve Osman’dan daha üstün tuttuğun, söylendi.”

 

Hurre dedi ki: “Onu, yalnız bu üçüne üstün tuttuğumu söyleyen yalan söylemiştir.”

 

Haccac sordu: “Başka kimlere üstün tutuyorsun?”

      

Hurre dedi ki: “Adem’e, Nuh’a, Lut’a, İbrahim’e, Musa’ya, Davut’a, Süleyman’a ve İsa bin Meryem’e (Allahın selamı onlara olsun) üstün tutuyorum.” 

Haccac dedi ki: “Vay haline! Sen onu hem sahabelere üstün tutuyorsun, hem de onlara ek olarak Ulul Azm (şanı büyük) peygamberlerden 8 peygamberi katıyorsun. Bana dediklerinin açıklamasını yapmazsan senin boynunu vururum.” 

 

Hurre dedi ki: Onu peygamberlere üstün tutan ben değilim. Allah (cc) Kuran’da onu o peygamberlere üstün kılmıştır: Allahu Azze ve Celle Adem (as) hakkında buyuruyor ki: “Adem Rabbine karşı asi oldu” (Ta Ha 121. Ayet).   İmam Ali hakkında ise buyurdu ki: “İşte bu, sizin bir mükâfatınızdı, çalışmanız mükâfat ile karşılandı.”  (İnsan 22. Ayet).

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın. Peki onu Nuh ve Lut (as)’a karşı hangi dayanakla üstün tutuyorsun?” Hurre dedi ki: Allahu Teala onu onlara üstün kılmıştır: Allah buyuruyor ki: “Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler. (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!" denildi.” (Tahrim 10. Ayet). Melakı Sidretül müntehanın altında olan Ali Bin Ebi Talib’in eşi ise, Allah onun rızasına rıza ve onun gazabına gazap gösterdiği, Muhammed (sa)’in kızı, Fatıma ez-Zehra (sa)’dır.

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın. Peki onu peygamberlerin babası  ve Allah’ın dostu İbrahim (as)’e hangi dayanakla üstün tutuyorsun?”

 

Hurre dedi ki:  “Allah Teâlâ onu bu ayetiyle üstün kılmıştır: “Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: ‘Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster?’ ‘İnanmadın mı?’ diye sordu. ‘İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için’" (Bakara 260. Ayet). Mevlam Emir’ül Müminin (Hz. Ali), Müslümanlardan hiç kimsenin ihtilaf etmediği bir söz söylemiştir:

“Şayet örtü kalkarsa benim (içinde şüphe olmayan) bilgim artmaz.”(1) Bu sözü de ne ondan öncekiler ve ne de sonrakilerden hiç kimse söylememiştir.

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın, Peki onu Kelimullah Musa (as) ile ne ile üstün tutuyorsun?”

 

Hurre dedi ki: “Allahu Teala Musa (as)  hakkında buyuruyor ki: “Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek geceledi.” (Kasas 18. Ayet).  Ali bin Ebi Talib (as) ise hiç korkmadan Resulullah (saa)’ın yatağına yattı. Bunun üzerine Allah da onun hakkında şu ayeti indirdi:  “İnsanlardan öyleleri var ki, Allah’ın rızası için kendi nefsini satarlar.” (Bakara 207. Ayet).

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın, Peki onu Davut (as)’a ve Süleyman (as)’a karşı ne ile üstün tutuyorsun?”

Hurre dedi ki: Allahu Teâlâ onu, o ikisine üstün kıldı. Allahu Teala buyuruyor ki: “Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hak ile hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın.” (Sad 26. Ayet). Haccac sordu: “Onun hükmü ne üzere idi?”

 

Hurre cevapladı: “İki şahıs hakkında idi; Birisinin üzüm bağı, ötekinin de koyunları vardı.  Koyunlar üzüm bağını otladı. Şahıslar da Davut (as)’a gelip onlar hakkında hüküm vermesini istediler. Davut  (as) şöyle hüküm verdi: Koyunlar satılsın ve parası ile bağ eski durumuna getirilsin. Oğlu Süleyman (as) araya girip der ki: “Hayır baba, zarar koyunların sütünden ve yününden karşılansın. Allah Teâlâ da buyurdu ki: “Onu Süleyman’a kavrattık” (Enbiya 79. Ayet).

Mevlamız Emir’ül Müminin Ali (as) de buyurdu ki: “Bana Arş’ın üstünden, arşın altından sorunuz.” (2)  “Beni kaybetmeden bana sorunuz.”(3) O, Hayber’in fethedildiği günde Resulullah (saa)’ın yanına geldiğinde Resulullah (saa) hazır olanlara buyurdu ki: “Sizin en üstününüz, en bilgininiz ve en iyi hüküm vereniniz Ali’dir.”(4)

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın, Peki onu Süleyman (as)’a karşı ne ile üstün tutuyorsun?”

 

Hurre dedi ki: Allahu Teala onu, Allah’ın bu buyruğu ile ona karşı üstün tuttu: “Süleyman: ‘Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın.’” (Sad 35. Ayet)

 

Mevlamız Emir’ül Müminin Ali (as) de buyurdu ki: “Ey dünya seni üç kere boşadım. Benim sana ihtiyacım yoktur.”(5)  Bunun üzerine Allahu Teala şu ayeti indirdi: “İşte âhiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz.” (Kasas 83. Ayet)

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın, Peki onu İsa bin Meryem (as)’e karşı hangi dayanakla üstün tutuyorsun?”

 

Hurre dedi ki: Allahu Teala onu, Allah’ın bu buyruğu ile ona karşı üstün tuttu: “Allah şunu söyledi: "Ey Meryem oğlu İsa! Allah'ın yanında beni ve annemi de iki tanrı olarak kabul edin diye insanlara sen mi söyledin?" İsa dedi: "Hâşâ! Seni tespih ederim. Hakkım olmayan bir şeyi söylemek benim haddime değildir. Eğer onu söylemişsem sen onu elbette bilirsin. Sen benim içimde olanı bilirsin ama ben senin zatında olanı bilmem. Çünkü sen, evet sen, gaybları çok iyi bilensin!"
"Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.'” (Maide 116-117. Ayetler).

 

İsa (as), onların hükmünü Kıyamet gününe kadar geciktirdi. Ali bin Ebi Talib (as) ise Nehrivan ehli Hururilerin (Hariciler) onunla ilgili iddia ettiklerini ortaya koyunca, onlarla savaştı ve onların hükümlerini geciktirmedi. Başka kimse için sayılmayan faziletleri bunlardır.

 

Haccac dedi ki: “Ey Hurre, iyi açıkladın, cevabından iyi çıktın. Açıklamayı cevaplayamasaydın, olan olacaktı.”  Sonra onu ödüllendirdi, ona güzel ikramda bulundu ve onu güzel bir şekilde serbest bıraktı.  Allah,  Hurre’ye rahmet etsin.

 

Kaynaklar:

 

1.        Şazan bin Cibril el-Kummi “el-Fedâil” S.136-138

2.        El-Meclisi “Bihar’ül Envar” C.46, S.134-137, H.25

3.        Ahmet er-Rehmâni el-Hemedâni “el-İmâm Ali” S.326-330

4.        Şeyh Abdullah el-Behrâni el-Asfahâni "Müstedrek Avâlim'ul Ulûm vel-Meârif vel-Ahvâl" C.18, S.186-190

5.        Nimetullah el-Cezairi “El-Envâr en-Numaniyye” C.1, S.26-27

6.        Nimetullah el-Cezâiri "Riyâd'ül Ebrâr Fî Menâkıb-ıl Eimmet'il Athâr" C.2, S.63-65

7.        El-Hâc Hüseyn eş-Şâkiri “Min Siret el-İmam Ali Aleyhisselam” S.96-100 H.1420 1. Bas.

8.        El-Kâdi Nurullah el-Meraşi “Şerh-i İhkâk’ul Hak” C.5, S.47-49

9.        El-Ahmedi el-Meyânici “Mevâkıf eş-Şia” C.1, S.88-90 H.1416 1.Baskı.

10.   Eş-Şeyh Abdullah el-Hasan “el-Munazarat fil İmâme” S.125-129

11.   Yunus Ramadan “Buğyet’üt Talib fi Marifeti Aliyyibni Ebi Talib” s.475-477 Beyrut Bas.

12.   Et-Tebrizi el-Ansari “el-Lemat’ül Beyda Fi Şerh-i Hutbet’üz Zehra” S.220-218 H.1418 1. Bas. Kum Bas. 

13.   Şeyh Muhammed Taki et-Tüsteri "Kâmus er-Ricâl" C.12, S.227-229

14.   Said Ebu Meaş "Eimmetünê Aleyhimüsselam İbâd'ür Rahmân" C.1, S.285-288

15.   Said Ebu Meaş "El-Erbaîn Fî Hubbi Emir'ül Müminîn"  C.1, S.40-43

16.   Muhammed el-Hassun "Alâm'ün Nisâ'ül Müminât" S.336-339

17.    “Er-Revda fil-Mucizât vel-Fedâil” S.161-162

18.   Eş-Şeyh Cemalettin Muhammed bin Ahmet El-Hanefi el-Mûsuli “Dürr Bahr’ül Menakıb” (Ö.680)

19.   Şeyh Zebihullah el-Zebiyhâti "Reyâhin eş-Şerîa" C.4, S.144-147 farsça

 

 

Dipnotlar:

 

(*) Feraset: sezi, öngörü, içine doğma TDK. Sözlüğü. Arapça’ da “firase” şeklinde okunur.

(1) Menakıb-ı Hüvarezmi S.375, H.395 /  el-Kunduzi “Yenabi’ül Mevedde” S.65 / İbni Ebil Hadit “Şerh-i Nehc’ül Belağa” C.7, S.253...

(2) el-Müttaki el-Hindi “Kenz ul Ummal” C.13, S.165

(3) Nehc’ül Belağa S.280, Hutbe: 189  / Ebu Naim “Hilyet’ül Evliya” C.1, S.65 / el-Müttaki el-Hindi “Kenz ul Ummal” C.13, S.165

(4)   et-Tüsteri “Şerh-i İhkak’ul Hak C.5, S.48 / Şazan bin Cibril el-Kummî “el-Fedail” S.138 / Şeyh Abdullah el-Behrâni "Avalim’ul  Ulum" C.18, S.189

(5)  Nehc’ül Belağa Subhi es-Salih S.480, Hutbe 77 /  İbni Ebil Hadit “Şerhi Nehc’ül Belağa” C.18, S.224 /  eş-Şerif er-Radıy “Hasais el-Eimme” S.70 / Seyyid Haşim el-Behrani “Hilyet’ül Ebrar” C.2, S.212...

 

 

حديث علي عليه السلام أفضل من الأنبياء

روي عن جماعة ثقات أنه لما وردت حرة بنت حليمة السعدية على الحجاج بن يوسف الثقفي ، فمثلت بين يديه ، قال لها : أنت حرة بنت حليمة السعدية ؟ قالت له : فراسة من غير مؤمن ! فقال لها : الله جاء بك فقد قيل عنك إنك تفضلين عليا على أبي بكر وعمر وعثمان ، فقالت : لقد كذب الذي قال : إني أفضله على هؤلاء خاصة قال : وعلى من غير هؤلاء ؟

قالت : أفضله على آدم ونوح ولوط وإبراهيم وداود وسليمان وعيسى بن مريم عليهم السلام فقال لها : ويلك إنك تفضلينه على الصحابة وتزيدين عليهم سبعة من الأنبياء من اولي العزم من الرسل ؟ إن لم تأتيني ببيان ما قلت ، ضربت عنقك!

فقالت : ما أنا مفضلته على هؤلاء الأنبياء ، ولكن الله عز وجل فضله عليهم في القرآن بقوله عز وجل في حق آدم (وَعَصَى آدَمُ رَبَّهُ فَغَوَى) ( 1 ) وقال في حق علي (وَكَانَ سَعْيُكُم مَّشْكُورًا) ( 2 ) فقال : أحسنت يا حرة ، فبما تفضلينه على نوح ولوط ؟ فقالت : الله عز وجل فضله عليهما بقوله (ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا لِّلَّذِينَ كَفَرُوا اِمْرَأَةَ نُوحٍ وَاِمْرَأَةَ لُوطٍ كَانَتَا تَحْتَ عَبْدَيْنِ مِنْ عِبَادِنَا صَالِحَيْنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمْ يُغْنِيَا عَنْهُمَا مِنَ اللَّهِ شَيْئًا وَقِيلَ ادْخُلَا النَّارَ مَعَ الدَّاخِلِينَ) ( 3 ) وعلي بن أبي طالب كان ملاكه تحت سدرة المنتهى ، زوجته بنت محمد فاطمة الزهراء التي يرضى الله تعالى لرضاها ويسخط لسخطها. 

فقال الحجاج : أحسنت يا حرة فبما تفضلينه على أبي الأنبياء إبراهيم خليل الله ؟ فقالت : الله عز وجل فضله بقوله (وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِـي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَى وَلَـكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِي )(4) ومولاي أمير المؤمنين قال قولا لا يختلف فيه أحد من المسلمين : لو كشف الغطاء ما ازددت يقينا وهذه كلمة ما قالها أحد قبله ولا بعده.

 فقال : أحسنت يا حرة فبما تفضلينه على موسى كليم الله ؟ قالت : يقول الله عز وجل (فَأَصْبَحَ فِي الْمَدِينَةِ خَائِفًا يَتَرَقَّبُ) ( 5 ) وعلي أبي طالب عليه السلام بات على فراش رسول الله صلى الله عليه وآله لم يخف حتى أنزل الله تعالى في حقه (وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ) ( 6 ) .

قال الحجاج : أحسنت يا حرة فبما تفضلينه على داود وسليمان عليهما السلام ؟ قالت : الله تعالى فضله عليهما بقوله عز وجل (يَا دَاوُودُ إِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلِيفَةً فِي الْأَرْضِ فَاحْكُم بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوَى فَيُضِلَّكَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ) ( 7 ) قال لها : في أي شئ كانت حكومته ؟ قالت : في رجلين رجل كان له كرم والآخر له غنم فنفشت الغنم بالكرم فرعته فاحتكما إلى داود عليه السلام فقال : تباع الغنم وينفق ثمنها على الكرم حتى يعود إلى ما كان عليه ، فقال له ولده: لا يا أبة، بل يؤخذ من لبنها وصوفها ، قال الله تعالى : (فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمَانَ) ( 8 ) وإن مولانا أمير المؤمنين عليا عليه السلام قال : سلوني عما فوق العرش ، سلوني عما تحت العرش ، سلوني قبل أن تفقدوني وإنه عليه السلام دخل على رسول الله صلى الله عليه وآله يوم فتح خيبر فقال النبي صلى الله عليه وآله للحاضرين : أفضلكم وأعلمكم وأقضاكم علي،

فقال لها : أحسنت فبما تفضلينه على سليمان ؟ فقالت : الله تعالى فضله عليه بقوله تعالى : (قَالَ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَهَبْ لِي مُلْكًا لَّا يَنبَغِي لِأَحَدٍ مِّنْ بَعْدِي) ( 9 ) ومولانا أمير المؤمنين علي عليه السلام قال : طلقتك يا دنيا ثلاثا لا حاجة لي فيك ، فعند ذلك أنزل الله تعالى فيه (تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا) ( 10 )

فقال : أحسنت يا حرة فبما تفضلينه على عيسى بن مريم عليه السلام ؟ قالت : الله تعالى عز وجل فضله بقوله تعالى (وَإِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ أَأَنتَ قُلتَ لِلنَّاسِ اتَّخِذُونِي وَأُمِّيَ إِلَـهَيْنِ مِن دُونِ اللّهِ قَالَ سُبْحَانَكَ مَا يَكُونُ لِي أَنْ أَقُولَ مَا لَيْسَ لِي بِحَقٍّ إِن كُنتُ قُلْتُهُ فَقَدْ عَلِمْتَهُ تَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِي و َلاَ أَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِكَ إِنَّكَ أَنتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ . مَا قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ مَا أَمَرْتَنِي بِهِ أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ  ) الآية ( 11 ) فأخر الحكومة إلى يوم القيامة ، وعلي بن أبي طالب لما ادعى الحرورية فيه ما ادعوه وهم أهل النهروان قاتلهم ولم يؤخر حكومتهم ، فهذه كانت فضائله لم تعد بفضائل غيره.

قال : أحسنت يا حرة خرجت من جوابك ، ولو لا ذلك لكان ذلك ، ثم أجازها وأعطاها وسرحها سراحا حسنا رحمة الله عليها .

 

(شاذان بن جبريل القمي في الفضائل ص 122 طبع بمبئ ، سنة 1343 ه / أحمد الرحماني الهمداني في الإمام علي ص 326-330 / الحاج حسين الشاكري في من السيرة الإمام علي ص 96-100 / التستري المرعشي في شرح إحقاق الحق ج 5 ص 47-49 / / يونس رمضان في بغية الطالب في معرفة علي بن أبي طالب ص 475-477 / ألاحمدي الميانجي في مواقف الشيعة ج 1 ص 88-90 / الشيخ عبد الله الحسن في المناظرات في الإمامة ص 125-129 / نعمة الله الجزائري في الأنوار النعمانية ج 1 ص 25 / التبريزي الأنصاري في اللمعة البيضاء ص 218 -220 / المجلسي في بحار الأنوار ج 46 ص 134-136 /   سعيد أبو معاش في ائمتنا عليهم السلام عباد الرحمن الجزء : 1  صفحة :  285-288 / سعيد أبو معاش في الاربعين في حب امير المؤمنين علي بن ابي طالب عليه السلام الجزء : 1  صفحة : 40-43 / محمد الحسّون في اعلام النساء المؤمنات صفحة : 336-339 / الشيخ جمال الدين محمد الموصلي في در بحر المناقب  / مركز المصطفى في نماذج من كرامات الأئمة ومعجزاتهم ص 1892 / الشيخ ذبيح الله المحلاتيفي رياحين الشريعة ج 4 ص 144-147 فارسي / الشيخ محمد تقي التستري في قاموس الرجال الجزء : 12  صفحة : 227-229 / الروضة في المعجزات والفضائل ص 161-162)  

________________________________________________________________

( 1 ) سورة طه ، الاية 121 .
( 2 ) سورة الانسان ، الاية : 22 .
( 3 ) سورة التحريم ، الاية : 10 .

( 4 ) سورة البقرة ، الاية : 260 .
( 5 ) سورة القصص ، الاية : 18 .
( 6 ) سورة البقرة ، الاية : 207 .
( 7 ) سورة ص ، الاية : 26 .
( 8 ) سورة الانبياء ، الاية : 79

( 9 ) سورة ص ، الاية : 35 .
( 10 ) سورة القصص ، الاية : 83 .
( 11 ) سورة المائدة ، الاية : 116 -117.

 

 

 

قال العاملي النباطي البياضي : وفي خبر حرة بنت حليمة مرضعة النبي لما أراد الحجاج هلاكها لتفضيلها عليا على الثلاثة: أنها لما رأت شدة غضبه قالت: إن الله ورسوله فضلاه عليهم بل هو أفضل من آدم ونوح وداود وسليمان وإبراهيم وموسى وعيسى، فاشتد غضبه وطلب منها سبب ذلك، فقالت: (وعصى آدم ربه فغوى)(1) وشكر الله سعي علي في (هل أتى) وامرأة نوح خائنة وزوجة علي فاطمة الطاهرة، وإبراهيم قال:  (ليطمئن قلبي)(2) وعلي قال: (لو كشف الغطاء ما ازددت يقينا)، موسى خرج خائفا وعلي ليلة المبيت لم ير خائفا، وداود حكم في الغنم وكان الصواب في حكم سليمان كما نطق به القرآن وقال النبي: أعلمكم علي أقضاكم علي، وسليمان طلب ملكا لا ينبغي لأحد من بعده، وعلي يا دنيا اعزبي عني لا حاجة لي فيك وقال الله لعيسى: (أأنت قلت للناس اتخذوني وأمي إلهين من دون الله)(3) فاعتذر بقوله: (إن تعذبهم فإنهم عبادك) وعلي لم يعتذر بقتل الخوارج وغيرهم، فتخلى غضبه وأمر لها بألف دينار وجعلها رسما لها في كل سنة.

 

(زين الدين أبي محمد علي بن يونس العاملي النباطي البياضي في الصراط المستقيم إلى مستحقي التقديم ج 1 ص 230)

 

____________

(1) طه: 121.

(2) البقرة: 260.

(3) المائدة: 119.

 

قال الرومي:

 

رأيتك عند الله أعظم زلفة

من الأنبياء المصطفين ذوي الرشد

 

قال العاملي النباطي البياضي : وجدت هذا البيت مفردا فأحببت أن أنسج على منواله، وأقتدي به في إفضاله بمقاله، فقلت:

 

فآدم لما أن عصى زال فضله

وفي هل أتى شكر الإمام على الرفد

وامرأتا نوح ولوط فخانتا

ونور الورى عن طهر فاطمة يبدي

 

 

وقد سأل إبراهيم إحياء ميت

ليطمئن منه القلب بالواحد الفرد

ولو كشف المستور مولاي لم يزد

يقينا على ما كان في سالف العهد

وقد خاف موسى حين ولى مبادرا

وبات علي لم يخف سطوة الضد

ولم يخف ما في حكم داود سابقا

وحكم علي إذ تجل عن الرد

سليمان جاء الذكر فيه بقوله

هب الملك لا تحبيه من أحد بعدي

ودنيا أتت مولاي زي بنية

فقال اعزبي عني ولا تمكثي عندي

وقد عاتب الرحمن عيسى بقوله

أأنت أمرت الناس أن يعبدوا عبدي

فأبدى اعتذارا إن تعذبهم على

جرائمهم أو تعف لا زلت ذا مجد

ومولاي لم يبد اعتذارا بقتله البـ

ـغاة ولكن فاز بالشكر والحمد

فقد عرف التفضيل حقا لطالب

لحق ولم يحتج إلى متعب الكد

فقد ضل من قاس العتيق بحيدر

ولا ملحة فيه لمنفعة تجدي

 

 

(زين الدين أبي محمد علي بن يونس العاملي النباطي البياضي في الصراط المستقيم إلى مستحقي التقديم ج 1 ص 230-231)

 

 

2. Sasa bin Suhan (ra)’ın Haberi:

 

Sa’saa Hz. Ali (a.s)’a şöyle arz etti: “Siz mi üstünsünüz, Adem mi?

Hz. Ali (a.s): “İnsan kendisini tarif ve tezkiye etmesi çirkin bir şeydir; ama Allah: “Rabbinin nimetinden haber et” (Duha 11. Ayet) buyurmasaydı cevap vermezdim. “Ben Adem’den daha üstünüm.” Çünkü, Adem (a.s) için buğday hariç, cennette bütün rahmet, rahatlık ve nimetler hazırlanmıştı; O nehy edilmesine rağmen o buğdaydan yiyerek cennet ve Hakk'ın rahmetinin dışına çıktı. Ama Allah Teala beni, buğdayı yemeden men etmemesine rağmen kendi istek ve irademle dünyayı önemli bilmediğimden dolayı, buğdaydan yemedim”

Sa’saa: “Siz mi daha faziletlisiniz, yoksa Nuh peygamber mi?”

Hz. Ali (a.s): “Ben Nuh'tan daha faziletliyim. Çünkü Hz. Nuh kendi kavmini Allah’a davet ettiğinde onlar itaat etmediler; üstelik, O Hazrete çok eziyet ve zulüm ettiler. Sonunda onların eziyetine sabredemeyip onlara beddua edip şöyle dedi: “Allah'ım, yer yüzünde kafirlere bir diyar dahi bırakma (yani onların hepsini helak et.)(Nuh 26.Ayet)” Ama ben habibim ona ve ailesine salat ve selam olsun Resulullah (saa)’tan sonra, bu ümmetin bana yaptıkları onca zulüm, eziyet ve  gösterdikleri inatlarına karşı tahammül edip sabrettim  kesinlikle onların hakkında beddua etmedim."

(Nitekim meşhur “Şıkşıkıyye” hutbesinde şöyle buyuruyor:

“Gözümde diken ve boğazımda kemik olduğu halde sabrettim…)

Sa’saa: “Siz mi daha üstünsünüz, yoksa İbrahim mi?”

Hz. Ali (a.s): “Ben İbrahim’den daha üstünüm. Çünkü  “İbrahim (as) Allah Teala’ya; “Rabbim, ölüyü nasıl diriltirsin?” diye sordu. Allah Teala; “İnanmıyor musun?” diye buyurdu. İbrahim; “Evet inanıyorum, ama (onu görmekle) kalbimin mutmain olmasını istiyorum.” (Bakara 260. Ayet) dedi. Ama demişim ve her zaman derim ki: Eğer hicaplar kaldırılırsa zerre kadar yakinimde artış olmaz.”

Sa’saa: “Siz mi daha üstünsünüz, yoksa Musa mı?”

Hz. Ali (a.s): “Ben Musa’dan daha faziletliyim. Çünkü Allah Teâla, Hz. Musa’yı Firavun’u davet etmek için Mısır’a gönderdiğinde Musa Rabbine şöyle dedi:

“Rabbim, ben onlardan bir kişi öldürdüm, beni öldüreceklerinden korkuyorum.” (Kasas 33. Ayet)

Ama ben, habibim Resulullah (s.a.a) Allah tarafından beni “Tevbe” süresini Mekke müşriklerinin ehline tebliğ etmek için görevlendirdiğinde, ben onların erkeklerinin ve ayanlarının çoğunu öldürdüğüm halde, onlardan asla korkmayıp yalnız başıma hızlı bir şekilde gidip Tevbe süresinden yüksek sesle onların duyacağı şekilde açıkladıktan sonra geri döndüm.”

Sa’saa: “Siz mi mi daha üstünsünüz, yoksa İsa mı?”

Hz. Ali (a.s): “Ben İsa’dan daha üstünüm. Çünkü İmran’ın kızı Meryem İsa’yı doğuracağı sırada Beyt’ül Mukaddes’teydi. Sonra ona şöyle bir nida geldi: Ey Meryem! Evden dışarı çık! Bu ev ibadet evidir, doğum evi değildir.

(sancı onu bir hurma dalına götürdü) (Meryem 23. Ayet)

Ama benim annem Esed kızı Fatıma’ya viladet yaklaştığında  Mesdcid'ül- Haram’a gelip, Kabe’ye iltica ederek Rabb’ine doğumunun kolaylaştırması için dua edip yalvarmıştı. Bunun üzerine Beyt’ül Haram’ın duvarı yarılıp:  Ey Fatma, eve gir! Diye gaybi bir nida geldi. Bunun üzerine Fatıma duvardan içeri girdi ve beni Allah’ın hareminde ve evinde dünyaya getirdi. Bu fazilet benden önceki ve sonrakilerin hiçbirine nasip olmamıştır.” 

Kaynaklar : 

1.        Ahmet er-Rahmani el-Hemedâni “el-İmâm Ali” S.370-371

2.        et-Tebrizi el-Ansari “el-Lematül Beyda Fi Şerh-i Hutbet’üz Zehra” S.220-221 H.1418 1. Bas. Kum Bas.

3.        Nimetullah el-Cezairi “El-Envâr en-Numaniyye” C.1, S.27

4.        el-Hâc Hüseyn eş-Şâkiri “Min Siyret el-İmam Ali” S.130-132 H.1420 1.Bas.

5.        Haşim Âli Katit “Veminel Havâr Ekteşeft el-Hakika” S.111-113 H.1421 Dâr’ül Muntazar Beyrut Bas.

6.        Seyyid Muhammed Kazım el-Kazvîni “el-İmam Ali Minel Mehd ilel Lehd” S. 263-264

7.        Allamet'üş Şehid es-Seyyid Hasan es-Seyyid Ali el-Kabaneci en-Necefi "Savt'ul İmam Ali Fî Nehc'ül Belağa" C.2, S.200-201

8.        Said Ebu Meaş "Eimmetünê Aleyhimüsselam İbâd'ür Rahmân" C.1, S.285-288

9.        İsa bin Hüseyin Ali Âl Kübba "Ravdat'ül Muhibbîn Fî Ahvâli Emîrül Müminîn aleyhisselam" S.127-128

10.   Veliyyullah Bin Nimetullah el-Hüseyni er-Radavi "Minhac'ül Hak vel-Yakîn Fî Tafdîli Emîr'ül Müminîn Alâ Sâiri'l Enbiyâi vel-Mürselîn" S.48 El yazma

11.   Es-Seyyid Muhammed Musevi eş-Şirazi  “Leyali Peşaver” S.511-513.

 

2- سأل صعصعة بن صوحان رضي الله عنه الإمام عليا عليه السلام قائلا : يا أَميرُ الْمُؤْمِنينَ! أخبرني اَنْتَ اَفْضَلُ اَمْ آدَمُ أَبُو الْبَشَرِ؟ قَالَ عَليٌّ(علیه السلام): يا صعصعة! تَزْكِيَةُ الْمَرْءِ نَفْسَهُ قَبيحٌ! ولولا قول الله عز وجل : (وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّث) (الضحى الآية 11) ما أجبت يا صعصعة ! أنا أفضل من آدم ، لأن الله تعالى أباح لآدم كل الطيبات المتوفرة في الجنة ونهاه عن أكل الحنطة فحسب ، ولكنه عصى ربه وأكل منها ! وأنا لم يمنعني ربي من الطيبات ، وما نهاني عن أكل الحنطة ، فأعرضت عنها رغبة وطوعا .

قَالَ: صعصعة:  اَنْتَ اَفْضَلُ يا أَميرَ الْمُؤْمِنينَ اَمْ نُوحٌ؟

 فقال علي عليه السلام : أنا أفضل من نوح ، لأنه تحمل ما تحمل من قومه ، ولما رآى منهم العناد دعا عليهم وما صبر على أذاهم فقال : (وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا) (نوح الآية 26) . ولكني بعد حبيبي رسول الله صلى الله عليه وآله تحملت أذى قومي وعنادهم فظلموني كثيرا فصبرت وما دعوت عليهم[1]. وإبن نوح كان كافرا وابناي سيدا شباب أهل الجنة.

فقال صعصعة : أنت أفضل أم إبراهيم ؟ فقال عليه السلام : أنا أفضل ، لأن إبراهيم قال : (وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِـي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَى وَلَـكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِي) (البقرة الآية 260) . ولكني قلت وأقول : لو كشف لي الغطاء ما ازددت يقينا .

قال صعصعة : أنت أفضل أم موسى ؟ قال عليه السلام : أنا أفضل من موسى ، لإن الله تعالى لما أمره أن يذهب إلى فرعون ويبلغ رسالته (قَالَ رَبِّ إِنِّي قَتَلْتُ مِنْهُمْ نَفْسًا فَأَخَافُ أَن يَقْتُلُونِ((القصص الآية 33) ولكني حين أمرني حبيبي رسول الله صلى الله عليه وآله بأمر الله عز وجل حتى أبلغ أهل مكة المشركين سورة براءة ، وأنا قاتل كثير من رجالهم وأعيانهم ! مع ذلك أسرعت غير مكترث ، وذهبت وحدي بلا خوف ولا وجل فوقفت في جمعهم رافعا صوتي ، وتلوت الآيات من سورة براءة وهم يسمعون ! !

قال صعصعة : أنت أفضل أم عيسى ؟ قال عليه السلام أنا أفضل ، لأن مريم بنت عمران لما أرادت أن تضع عيسى كانت في بيت المقدس ، جاءها النداء يا مريم أخرجي من البيت ! ها هنا محل عبادة لا

محل ولادة فخرجت (فَأَجَاءهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ) (مريم الآية 23) ولكن أمي فاطمة بنت أسد لما قرب مولدي جاءت إلى بيت الله الحرام والتجأت إلى الكعبة ، وسألت ربها أن يسهل عليها الولادة ، فانشق لها جدار البيت الحرام وسمعت النداء : يا فاطمة ادخلي ! فدخلت ورد الجدار على حاله فولدتني في حرم الله وبيته. وليس لأحد هذه الفضيلة لا قبلي ولا بعدي.

 

 (نعمة الله الجزائري في الأنوار النعمانية ج 1 ص 27 / أحمد الرحماني الهمداني في الإمام علي ص 370-371 / التبريزي الأنصاري في اللمعة البيضاء ص 220-221 / الحاج حسين الشاكري في من السيرة الإمام علي ص 130-132 / هاشم آل قطيط في ومن الحوار اكتشفت الحقيقة ص 111-113 / سعيد أبو معاش في ائمتنا عليهم السلام عباد الرحمن الجزء : 1  صفحة :  284-285 / عيسى بن حسين علي آل كبّة في روضه المحبين في احوال اميرالمومنين عليه السلام ص 127-128 / العلامة الشهید السید حسن السید علي القبانچی النجفي في صوت الإمام علي عليه السلام في نهج البلاغة ج 2  ص 200-201 / السيد محمد كاظم القزويني في الإمام علي من المهد إلى الحد ص 263-264 / ولي الله بن نعمة الله الحسيني الرضوي في منهاج الحق واليقين في تفضيل أمير المؤمنين (ع) على سائر الأنبياء والمرسلين المخطوط في مكتبة العلامة اللاجوردي ص ٤٨ / السيّد محمّد الموسوي الشيرازي في ليالي بيشاور  ص 511-513)

 

 



راجع عزيزي القارئ : نهج البلاغة - الخطبة الشقشقية يصف فيها سلام الله عليه جانبا من الوضع الذي قاساه فصبر [1]