GADİR SAYFASI

 

Ana Sayfa

 

Makaleler

 

Ebu Hanife Dosyası

 

 

Ehl-i Sünnet Kaynaklarında Ebu Hanife

 

Ehl-i Sünnete göre, Kuran'dan sonra en sahih/doğru olarak kabul edilen Buhari ve Müslim olmak üzere, diğer Kütüb es-Sitte'den olan, İbni Ebi Davud, imam Nesai ve diğer tarihçi, hadisçi ve müfessirlerin diliyle Ebu Hanife hakkındaki rivayetler: 

 

Buhari tarihinde diyor ki:

 

1. "Güvenilmez Adam." (Tarihul Kebir c. 8 s.81)

2. "Sapık Mürcie Mezhebinin Mensubu." (Tarihul Evsat c.2 s.93)

3. "Küfründen dönmesi için iki defa tövbeye çağrılan adam." (Kitabuz Zuafa s.132)

 

Yine İmam Buhari "et-Tarihul-Kebir" kitabı:

 

İmam Buhari: Ebu Hanife Murcii’dir, rey ve hadisleri terk edilmiştir (Buhari et-Tarihu’l-Kebir VIII.81)

 

el-Fizavi bize haber verdi ki: Süfyan'ın yanındaydım, Ebu Hanife'nin ölümü olduğunda onun  hakkında dedi ki: Allah'a hamd olsun, o, İslam'ı eleştirirdi, İslam dininde ondan daha uğursuz biri doğmamıştır.

 

(Buhari "Tarih'us Sağir" C.2, S.93 / Tarih-i Bağdat C.13, S.418)

 

قال حدثنا الفزاري قال كنت عند سفيان فنعى النعمان فقال الحمد لله كان ينقض الاسلام عروة ما ولد في الاسلام أشأم منه.

 

(التاريخ الصغير للبخاري، ج2، ص93 - تاريخ بغداد، ج13، ص418)

 

Buhari, Ebu Hanife’yi “Ez Zuafa ve’l Metrukin” kitabında adını getirmekte ve onun hakkında şöyle demektedir:  

 

لعنه اللَّه، يهدم الإسلام عروة عروة وما ولد مولود أشرّ منه

 

“Allah ona lanet etsin, İslam’ı ilmik ilmik ederek tahrip etmiştir. Ondan daha kötü birisi dünyaya gelmemiştir.”

 

El- İntika fi Fezailu’s Selasete’l Eimete’l Fukaha, 1 / 149 ve Ez Zuafa Buhari, 1 / 132: 388.

 

 

Buhari’nin “Tarihul Kebir” adlı kitabında, şu ifadeler var:

 

نعمان بن ثابت أبو حنيفة الكوفي مولى لبني تيم الله بن ثعلبة روى عنه عباد بن العوام وابن المبارك وهشيم ووكيع ومسلم بن خالد وأبو معاوية والمقري كان مرجئا سكتوا (عنه) عن رأيه وعن حديثه

 


Numan b. Sabit, Ebu Hanife el-Kufi. Beni Teym’in mevalisidir. Ondan Abbad b. Avvam, ibni Mubarek, Huşeym, Veki, Müslim b. Halid ve Ebu Muaviye rivayet etmiştirler. Murcii’dir rey ve hadisleri terk edilmiştir.

 

Buhari, “Tarihul Kebir”, 8/ 81

 

 

 

İmam Müslim b Hacac "Kitabul Kuna vel Esma"

 

 

Müslim b. Haccac “Künyeler ve isimler” adlı kitabında diyor ki:

 

أبو حنيفة النعمان بن ثابت صاحب الرأي مضطرب الحديث ليس له كبير حديث صحيح

 

Ebu Hanife, Numan b. Sabit. Kişiler görüş sahibidir, hadisleri muzdaribdir, fazla sahih hadisleri yoktur.

 

Müslim, “Künyeler ve İsimler”, 1/276, 963-cü ravi

 

 

 

İbn Ebi Davud: Ebu Hanife’ye saldırı ve onu itham, İslam ümmetinin icma noktalarından biridir: Basra’nın fıkıh imamı Eyyüb es-Sahtiyani onun aleyhinde konuşmuştur. Küfe’nin imamı Süfyan es-Sevri öyle, Hicaz bölgesinin imamı Malik bin Enes öyle, Mısır’ın imamı Leys bin Sa’d öyle, Şam’ın imamı Evzai öyle, Horasan’ın imamı Abdullah bin Mübarek öyle. Kısacası yeryüzünün her yanındaki İslam uleması onun hakkındaki kanaati menfidir.

(İbn Adi el-Kamil fi Zuafai’r-Rical.8/241)

 

İmam Nesai "Duafa ve’l-Metrukin"

 

İmam Nesai: Numan bin Sabit Ebu Hanife bağdatta 150 senesinde öldü. Kur’an mahluk derdi sözünden tevbe ettirildi bir çok defa çok hata eder ve yanılırdı (Nesai Duafa ve’l-Metrukın.s.100)

 

İmam Nesai diyor ki: Ebu Hanife leyse bi’l-kaviyyi fi’l-hadis- Ebu Hanife hadiste kuvvetli değildir.

(Nesai Ebu Abdurrahman Ahmed Kitabu’d-Duafa ve’l-metrukın .s.240)

 

 

Ehl-i Sünnet için meşhur olan, ünlü Muhaddis, alim ve Fakih, Süfyan bin Uyeyne, Ebu Hanifenin ölüm haberi kendisine gelince, kendisi İmam Buhari'den geri kalmayarak şöyle demiştir: "Allah ona lanet etsin! İslam'ın can damarlarını, bir, bir kopardı. Müslümanlar arasında ondan daha şerir biri doğmamıştır."

 (İbni Abdulbirr, El İntika s.149-150)

 

- İbnül Carud ise Ebu Hanifeyi tanıtırken şu korkunç sözü söylüyor: "Müslüman olup olmadığı tartışmalıdır." (El İntika s.150)

 

 

Ebu Hamid Gazalî "el-Menhul'un fî  İlmi’l-Usul" adlı kitabında şöyle söylüyor: "Ebu Hanife şeriatın altını üstüne getirerek onu perişan etti, şeriatın nizamını değiştirdi ve Muhammed Mustafa'nın şeriatının bütün kanunlarını, icat ettiği birtakım kaidelerle viran etti. Kim böyle bir işi kasıtlı ve bilinçli olarak ve yaptığı işi de helâl kabul ederse kâfirdir. Kim böyle bir işi helâl bilmeyerek yaparsa fasıktır."

Gazalî bu konuda Ebu Hanife'yi yeren ve onu fıskla suçlayan detaylı birtakım sözler daha yazmıştır. Sonra diyor ki:

 

"Ebu Hanife bin Sabit el-Kufi'nin sözlerinde birçok hata vardır. O, lügatı,  nahiv ilimlerini ve hadis ilimlerini de bilmiyordu, bu yüzden fıkıh ilminde  kıyasa başvuruyordu. Oysa kıyasla ilk amel eden İblis idi." (Gazali'nin sözleri bitti).

 

وقال الإمام الغزّالي في كتابه «المنخول في علم الاصول» : فأمّا أبو حنيفة فقد قلّب الشريعة ظهرا لبطن ، وشوّش مسلكها ، وغيّر نظامها ، وأردف جميع قواعد الشرع بأصل هدم به شرع محمّد المصطفى ، ومن فعل شيئا من هذا مستحلا كفر ، ومن فعله غير مستحلّ فسق.

 

ويستمرّ بالطعن في أبي حنيفة بالتفصيل إلى أن قال : إنّ أبا حنيفة النعمان بن ثابت الكوفي ، يلحن في الكلام ولا يعرف اللغة والنحو ولا يعرف الأحاديث ، ولذا كان يعمل بالقياس في الفقه ، وأوّل من قاس إبليس.

 

(انتهى كلام الغزالي).

 

"Keşşaf Tefsiri"nin yazarı Zemahşerî "Rabiu’l-Ebrar" kitabında şöyle yazmıştır; Yusuf b. Ebsat diyor ki: "Ebu Hanife Hz. Peygamber'in hadisleriyle çelişen dört yüz ya da daha fazla fazla hadis nakletmiştir."

 

جار الله الزمخشري صاحب تفسير «الكشّاف» وهو يعدّ من ثقات علمائكم وأشهر المفسّرين عندكم ، قال في كتابه «ربيع الأبرار» : قال يوسف بن أسباط : ردّ أبو حنيفة على رسول الله صلى ‌الله ‌عليه‌ وآله‌ وسلم أربعمائة حديث أو أكثر!

 

 

 

Yine "Keşşaf Tefsiri"nin yazarı Zemahşerî "Rabiu’l-Ebrar" kitabında şöyle yazmıştır; Yusuf b. Ebsat diyor ki: "Ebu Hanife şöyle buyurdu: "Peygamber beni görseydi, benim söylediklerime tâbi olurdu!"

 

وحكي عن يوسف أيضا : أنّ أبا حنيفة كان يقول : لو أدركني رسول الله (صلى ‌الله ‌عليه‌ وآله ‌وسلم) لأخذ بكثير من قولي!!

 

İbn Cevzî "Müntezam" kitabında şöyle diyor: "Herkes Ebu Hanifenin hataları konusunda ittifak etmiştir. Ama onu hatalarından dolayı suçlayanlar üç gruba ayrılmaktadır:

     Bir grup onu Usul-i Akait'te sabit bir görüşe sahip olmadığından dolayı suçluyor.

     Bir grup onu hadis ilminde kuvvetli bir hafızaya sahip olmadığından dolayı suçluyor.

     Diğer bir grup ise onu kendi reyi ve kıyas ile amel ettiğinden dolayı suçluyor. Onun bazı reyleri sahih hadislerin aksinedir."  (İbni Cevzi'nin sözleri bitti)

 

وقال ابن الجوزي في «المنتظم»: اتّفق الكلّ على الطعن فيه ـ أي : في أبي حنيفة ـ والطعن من ثلاث جهات :

 

١ ـ قال بعضهم : إنّه ضعيف العقيدة ، متزلزل فيها.

 

٢ ـ وقال بعضهم : إنّه ضعيف في ضبط الرواية وحفظها.

 

٣ ـ وقال آخرون : إنّه صاحب رأي وقياس ، وإنّ رأيه ـ في أغلب الأحيان مخالف للأحاديث الصّحاح.

 

انتهى كلام ابن الجوزي.

 

İmam Fahr-i Râzî Mefatihu’l-Gayb c.3, s.552'de, Mâide Süresi  vudu (abdest)  veya teyemmüm ayetinin tefsirinde, beşinci meselede şöyle diyor: Ebu Hanife   diyor ki: 'Hurmanın nebizi (içki) ile abdest alma yolculukta câizdir."

 

الفخر الرازي في تفسيره المسمّى بمفاتيح الغيب : ج ٣ / ٥٥٢ في تفسير آية التيمّم أو آية الوضوء ، قال في المسألة الخامسة : َقَالَ أَبُو حَنِيفَةَ:  يَجُوزُ الْوُضُوءُ بِنَبِيذِ التَّمْرِ فِي السَّفَرِ...

 

 

 

İmam Şafii diyor ki:  "Ebû Hanîfe ashabının kitaplarına baktım. Hepsi 130 varaktı. Bunlardan seksen varakı Kitap ve Sünnet’e muhalifti".

 

(İbn Ebî Hâtim 'Âdâbü’ş-Şâfiî'S.171-172).

 

Ebu Hanife, nass ve hadisin yanında kendi reyine de yer verdiği için, Rey taraftarlarından kabul edilmiştir.

 

(İbn-i Hibban "Kitab'ul Mecruhin" III/61 / Hatip Bağdadi "Tarih-i Bağdat" XIII/325, ez-Zehebi "Mizan" III/237, es-Suyuti "Tabakat'ul Huffaz" S.80)

 

Ubade dedi ki: ibni Mubarek’in Ebu Hanife’yi zikrettiğini duydum, bu sırada bir adam ona dedi ki: “Ebu Hanife’de kendi hevasından bir şey var mıydı?”

ibni Mubarek dedi ki:  “Evet, İrca Mürcie akidesi vardı.”

 

(Hatib el-Bağdadi,  15/511-5(

 

-  Birgün Kabe içinde iken adamın biri Ebu Hanife'ye: Ben yeryüzünde bir Ka’be’nin var olduğuna inanıyorum; ancak şu an içinde olduğumuz bu mekan mı yoksa dünyanın başka bir yerinde mi emin değilim diyor. İmam A’zam ona, ‘senin bu açıklaman imanına zarar vermiyor’ diyor.

(İbni’l Cevzi(597.h), El-Muntazam, hicri 150. yılı olayları kısmı, Ebu hanife bölümünde../ el-Bağdadi(463.h) ’Tarih’ü Medinet’i Selam’, 15/ 544 ve devamı, no: 7249, Numan b. sabit kısmı).

 

EBU HANİFE VE EVLİLİK

 

Ebu Hanife şöyle dedi: Bir kimse kendisini doğuran annesiyle evlenirse ve kızıyla, bacısıyla, ninesiyle, halasıyla, teyzesiyle, kardeşinin kızıyla, bacısının kızıyla, kendisine yakınlıklarını bilerek, kendisine haram oluşlarını bilerek hepsiyle beraber olursa, çocuk olursa kendisine ilhak olur ve hepsinin mihriyesi ona vaciptir, kırk sopadan başka bir had uygulanmaz.

 

Kaynak: Kitabul Muhilli İbnil Hazm, cilt. 11, s,253

 

EBU HANİFENİN TERLİGİ

 

Ebu Hanife dedi ki: Eğer bir kişi Allah'a yakın olmak için bu terliğe ibadet ederse, bu davranışında bir sıkıntı bulmuyorum. Ebu Hanife'yi duyan Said ise şöyle dedi: Bu da apaçık imansızlıktır.

 

KAYNAK:  Tarih Medinatul Selam veya Bağdat Tarihi, İmam Hatip Bağdadi'nin telifi, Tahkik: Dr. Beşşar Avvad Maruf, Yayın evi: El Ğarb El İslami. Cilt: 15, S. 509

 

 

 

İbn Hibban, el-Mecruhin adlı eserinde (3/61vd.) şöyle nakleder:

Bize Zekeriya b. Yahya es-Saci Basra’da rivayet etti, dedi ki: bize Bundar ve Muhammed b. Ali el-Mukaddemî rivayet etti, dedi ki; bize Muaz b. Muaz el-Anberi rivayet etti, dedi ki: Sufyan es-Sevri’nin şöyle dediğini işittim: “Ebu Hanife küfürden iki sefer tevbe ettirildi.”

Bize Ahmed b. Yahya b. Zuheyr Tuster’de haber verdi, dedi ki; bize İshak b. İbrahim el-Begavi rivayet etti, dedi ki: bize el-Hasen b. Ebi Malik, Ebu Yusuf’tan rivayet etti, dedi ki: “Kur’an’ın mahluk (yaratılmış) olduğunu söyleyen ilk kişi Ebu Hanife’dir.” 

 

Muhammed Hayyat el-Ensari, Mu’cemu’r-Rical ve’l-Hadis’te (1/228) Ebu Hanife hakkında söylenenleri oldukça özetleyerek şöyle toparlayıp aktarmıştır:

“Ebu Hanife Nu’man b. Sabit, Tirmizi ve Nesâî’nin ricalindendir. Kufe’lidir. Hicri 150 yılında ölmüştür.

Sufyan es-Sevri dedi ki: “Sika (güvenilir) değildir.”

Nesâî dedi ki: “Hadiste kavî değildir. Az hadis rivayet etmesine rağmen çokça yanlış ve hata yapardı.”

En-Nadr b. Şumeyl dedi ki: “Hadiste metruktür (şiddetli zayıflığından dolayı terk edilmiştir)

İbn Adiy dedi ki: “Rivayetlerinin genelinde yanlışlar, tashifler (kelime değişiklikleri) ve eklemeler vardır.”

İmam Malik b. Enes dedi ki: “İslam’da Müslümanlara karşı Ebu Hanife’den daha zararlı birisi doğmamıştır. Re’y’i (görüşü) kusurlu idi.”

Ali b. Haşrem dedi ki: Ali b. İshak es-Semerkandi’nin şöyle dediğini işittim: “(Abdullah) İbnu’l-Mubarek’i şöyle derken işittim: “Ebu Hanife hadiste yetimdir”. İbnu’l-Mubarek ömrünün sonlarında Ebu Hanife’yi (ondan rivayeti) terk etmiştir.”

Hammad b. Seleme, Ebu Hanife’ye lanet ederdi.

Şu’be, Ebu Hanife’ye lanet ederdi.

Ahmed b. Hanbel dedi ki: “İbnu Uyeyne’nin şöyle dediğini işittim: “Ebu Hanife küfürden iki defa tevbe ettirildi.”

Yusuf b. Esbat dedi ki: “Ebu Hanife fıtrat üzere doğmamıştır.” Yine şöyle dedi: “Ebu Hanife Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den gelen dört yüz hadisi reddetmiştir.”

İbn Ebi Uveys dedi ki: “Dayım Malik b. Enes bana dedi ki: “Ebu Hanife şifa bulmaz bir derttir. O sünnetlere karşı çekişirdi.”

Vakıdî dedi ki: “Ebu Hanife hadiste zayıf idi. O re’y ashabı idi. Ebu Hanife tevhid hakkında ne söyleyebilir ki?”

Yahya b. Hamze ve Said b. Abdilaziz dediler ki: “Ebu Hanife’nin şöyle dediğini işittik: “Şayet bir kimse Allah’a yaklaşmak için şu katıra ibadet etse bunda sakınca görmem.”

Nübüvvet hakkında görüşü: İbn Uyeyne dedi ki: “Ebu Hanife’ye Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den bir hadis rivayet ettim, “Hayır öyle olmaz” dedi.

Ebu Hanife dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem’in anne ve babası küfür üzere öldüler.”

Yine şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem’in annesi Amine bt. Vehb cehennemde ebedi kalıcıdır.”

Şureyk dedi ki: “Ebu Hanife ve ashabının mezhebi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem’den gelen rivayetleri reddetmektir.”

Halife Ebu Bekr hakkındaki görüşü: Abdullah b. Ahmed dedi ki: Bana İbrahim b. Said rivayet etti, dedi ki: Bize Ebu Tevbe rivayet etti, o Ebu İshak el-Fezari’den rivayet etti: “Ebu Hanife şöyle derdi: “İblisin imanı ile Ebu Bekr es-Sıddık'ın imanı birdir. Ebu Bekr de: “Ya rab” diyor, İblis de: “Ya rab diyor.”

Kaynaklar: İbnu’l-Cevzi, ed-Duafa ve’l-Metrukin (3/163 no: 3539) İbn Sa’d, Tabakatu’l-Kubra (6/368) Abdullah b. Ahmed, es-Sunne (1/211 no: 345)

 

 

HADİS EHLİ’NİN EBU HANİFE Hakkındaki Görüşleri:

 

 

Ebuşşeyh Tabakat

 

Dedi ki: Asım b. Yezid’i şöyle derken işittim Sufyan es-Sevri söyledi ki: Ebu Hanife hem sapık hemde saptırıcı idi.(Ebuşşeyh Tabakat 2/110)

 

Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel

 

Sufyan es-Sevri: Ebu Hanife’nin iki kere tevbeye davet edildiğini nakleder. (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/69/428-32)

 

Kadı Şerik b Abdillah Şerik: Kufe’nin her köşesinin merkeple dolmasının orada Ebu Hanife’nin görüşünde birisinin bulunmasından daha hayırlı olacağını söyler.(Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/69/428-32)

 

Kadı Şerik b Abdillah: Şerik’e sorulur Ebu Hanife’yi neden dolayı tevbeye davet ettiniz? Şerik şöyle cevap verdi: Küfürden. (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/224)

 

Malik b.Enes: Ebu Hanife az kalsın dini yıkacaktı, der. (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/69/428-32)

 

Hammad bin Seleme: Ebu Hanife bir şeytandı: Hz Peygamber’in sözlerini kendi görüşlerine dayanarak reddederdi (İbn Adi el-Kamil fi Zuafai’r-Rical.8/239)(Ahmed b.Hanbel İlel II/68/428

II/246/1775)

 

Abdullah b.İdris Malik b.Enes’e: bizim yanımızda Alkame ve Esved var diyecek olur. Bunun

üzerine Malik –Ebu Hanife’yi kastederek-sizin yanınızda işi ters yüz eden var der.Ahmed b.Hanbel bunu söylerken elini ters yüz eder.(Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.I/194(1036)

 

Abdullah b.Mubarek vefatından kısa bir süre önce Ebu Hanife’nin sözlerini kaldırıp atmıştır (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/242/1749)

 

Ahmed b.Hanbel Evzai’nin Ebu Hanife’den hiç rivayet almadığını çünkü bu konuda onu ayıpladığını söyler (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel II/202)

 

Eş’ari.el-İbane

 

Ebu’l-Hasan el-Eş’ari: Sufyan es-Sevri İmam Ebu Hanife’nin hocası Hammad bin Ebu Süleyman’dan şu sözü nakletmiştir: O müşrik Ebu Hanife’ye söyle! ben ondan tamamen beriyim, onunla hiçbir ilişkim yoktur (Eş’ari.el-İbane.77)

 

 

İbn Adi el-Kamil fi Zuafai’r-Rical

 

İmam Malik: Ebu Hanife dini mahveden hastalıklardan biridir.(İbn Adi el-Kamil fi Zuafai’r-Rical.8/237)

 

 

İbrahim bin Eş’as: Yeryüzünün her yanında hayırla anılan fakihlerin tümü Ebu Hanife’yi kötülemiştir (İbn Adi el-Kamil fi Zuafai’r-Rical.8/238)

 

İbn Abdilber "Camiu Beyani’l-ilm"

 

İmam Malik: Ebu Hanife bu ümmetin karşısına kılıçla çıksaydı şu kıyas ve re’y yoluyla verdiği zarardan daha az zarar verirdi.(İbn Abdilber Camiu Beyani’l-ilm 2/1079)

 

İbn Abdilberr "el-İntika"

 

Sufyan bin Uyeyne: Allah ona lanet etsin: İslam’ın can damarlarını bir bir kopardı Müslümanlar arasında ondan daha şerir biri doğmamıştır.(İbn Abdilberr el-İntika/149-150)

 

İbnül-Carud: Müslüman olup olmadığı tartışmalıdır.( İbn Abdilberr el-İntika.150)

 

Abdullah bin Mübarek şöyle diyor: Biz önceleri onu tanımıyorduk ve sohbetlerine devam ediyorduk.Ne zamanki onu yakından tanıdık kendisini terk ettik.( İbn Abdilberr el-İntika./151)

 

Hatib el-Bağdadi "Tarihu Bağdad":

 

Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad’da şöyle der: Onun hakkında dinin hem esaslarına hem de fürüatına ilişkin şenaatleri yüzünden çok sözler söylenmiştir.Gerçek şu ki Ebu Hanife bütün ilmi kudretine rağmen bizim bu eserimizde tanıttığımız ulema gibi örnek alınacak bir insan değildir

(Hatib el-Bağdadi 13/371-372)

 

İbn Ebi Şeybe: Sanıyorum Ebu Hanife Yahudi idi (Hatib 13/413)

 

Sufyan es-Sevri: Zındıklığından dönmesi için iki kez kafirliğinden dönmesi içinse defalarca tövbeye çağrıldı.(Hatib el-Bağdadi 13/382-383)

 

Ebu Davud Süleyman es-Sicistani şöyle diyor: İmam Malik Şafii ve İbn Hanbel, Ebu Hanife’nin dalalet içinde olduğunda ittifak etmişlerdir.(Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad 13/383-384)

 

Kadı Şerik: Ebu Hanife Allah’ın kitabından iki ayeti inkar etti: Ebu Hanife imanın artıp eksilmeyeceğini iddia etti. Ve o namazın Allah’ın dininden bir parça olmadığını savundu.

(Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/372)

 

Sufyan es-Sevri: İslam bünyesine Ebu Hanife’nin yerleştirdiği şerden daha büyük bir şer yerleşmemiştir (Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/397)

 

Sufyan es-Sevri Ebu Hanife’nin ölüm haberini alınca şunları söyledi: Toplumun büyük bir kesimine musallat olan bir beladan bizi kurtaran Allah’a hamd olsun Ümmetin fitne kaynağı yok oldu. (Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/4239)

 

Evza’i: Ebu Hanife İslam’ın can damarlarına musallat oldu ve onları birer birer parçaladı. Evzai Ebu Hanife’nin ölüm haberini alınca şöyle dedi: Elhamdülillah yok olup gitti, yaşamaya devam etseydi, İslam’ın can damarlarını parçalamaya devam edecekti.

(Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/398)

 

İmam Malik: Benim için Ebu Hanife’nin sözüyle hayvan pisliği arasında hiçbir fark yoktur. (Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/411)

 

Abdullah b.Mübarek şöyle diyor: Ne müçtehidi o buna layık biri değildi Sabahtan yatsıya kadar keyif çatardı Müçtehid olmaya nereden vakit bulacaktı ( Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/406)

 

Abdurrahman bin Mehdi: Ebu Hanife ile hak arasına bir perde gerilmiştir.( Hatib el-Bağdadi Tarihu Bağdad.13/406)

 

İbn Hibban "Kitabul-Mecruhin":

 

"Kendisinden başka kimsenin rivayet etmediği 130 hadis rivayet etti.Bunların yüz yirmi tanesinde yanlışlar yapmıştır ya senetlerini karıştırmış yahut da farkında olmadan metinleri değiştirmiştir

Hatası doğrularına galp gelince de hadisleri delil olarak kullanmaktan tümüyle vazgeçme yoluna gitmiştir. Ebu Hanife’yi din konusunda delil yapmak caiz değildir Çünkü o Mürcie mezhebi’nin davetçisi idi.Bid’ata davetçilik edenlerin dinkonusunda asla kanıt olmayacağı ise imamlarımızın ortak kanaatidir.Müslümanların önderi imamlar bu kişi hakkında bütün bölgelerde eleştiriler yapmış onu tek tek reddetmişlerdir".(İbn Hibban Kitabul-Mecruhin.s.405-213)

 

1-Küfür’den iki defa tevbeye davet edildi (Sevri’den naklen)

2-Kur’an Mahluktur diyor

3-Bu Ümmetin fitnecisi (Sevri’den naklen)

4-Muhammed s a v dinini değiştiren

5-Hz Peygamberin bir hadisine heyezan diyor

6-Hz Peygamberin bir hadisine hurafe diyor

7-Sufyan es-Sevri sika ve emin değildir

8-Abdullah b Mübarek Ebu Hanife hadiste yetim idi

9-Domuz eti yiyen bir kimse hakkın da ne dersin Diye sonran birisine bir şey gerekmez diyor

10-Allah’a yakınlık maksadıyla bir katıra ibadet eden kimsenin bu davranışında bir beis

görmüyor.

(İbn Hibban Kitabu’l-Mecruhin III/61-73)

 

 

Ebu Nuaym "Esbahani Duafa"

Ebu Nuaym Esbahani: Hadiste kuvvetli değildir (Duafa.s.154)

 

Tarihçi İbn Sad "et-Tabakat":

Tarihçi İbn Sad: Ebu Hanife hadiste zayıftır o rey sahibi idi (İbn Sa’d et-Tabakat VI,368-369.VII.321)

 

İbnü’l-Cevzi "Kitabud-Duafa":

İbnu’l-Cevzi’nin naklettiğine göre Sufyan şöyle demiştir Ebu Hanife sika ve emin bir kimse

değildir.(İbnu-l-Cevzi Kitabud-Duafa III/163)

 

Ebu Zur’a er-Razi "Kitabud-Duafa"

Ebu Zur’a er-Razi: Ebu Hanife hadiste zayıftır (Ebu Zur’a er-Razi Kitabud-Duafa III/664)

 

Darekutni Sünen

Darekutni: Ebu Hanife hadis yönünden zayıftır (Darekutni Sünen I/323)

 

 

Ehl-i sünnet rical alimi Ukayli’nin “ed-Duafa el-Kebir” adlı rical  kitabında, bu kitabın adından da göründüğü gibi zayıf ravilerin zikredildiği bir kitaptır. Ukayli Ebu Hanife’yi zayıf raviler arasında zikr etmekte ve ehli sünnet ulemasından şunları aktarmaktadır:

 

النعمان بن ثابت أبو حنيف

 

Numan b. Sabit Ebu Hanife

 

حدثنا عبد العزيز بن أحمد بن الفرج ، قال : حدثنا أبو بكر بن خلاد ، قال : سمعت عبد الرحمن بن مهدي ، يقول : سمعت حماد بن زيد يقول : سمعت أيوب ، وذكر أبو حنيفة ، فقال أيوب : يريدون أن يطفئوا نور الله بأفواههم ، ويأبى الله إلا أن يتم نوره ، ولو كره الكافرون.

 

…Hammad b. Zeyd dedi ki: Ebu Hanife zikredildiğinde Eyyub dedi ki: «Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. (Tevbe, 9/32)»

 

حدثنا محمد بن عبد الرحمن السامي ، وحدثنا سعيد بن يعقوب الطالقاني ، قال ، حدثنا مؤمل ، عن عمر بن إسحاق قال: سمعت ابن عون يقول: ما ولد في الإسلام مولود أشأم من أبى حنيفة ، وكيف تأخذون دينكم عن رجل قد خذل في عظم دينه.

 

…Amr b. İshak dedi ki: ibni Avn’ın şöyle dediğini duydum: “İslam’da Ebu Hanife’den nehs ve uğursuz doğum olmamıştır. dinin bir çok bölümünde cahil olan birinden nasıl din öğrenirsiniz?”

 

حدثنا محمد بن أحمد الأنطاكي قال: حدثنا محمد بن كثير ، عن الأوزاعي قال: قال سلمة بن حكيم ، لما مات أبو حنيفة: الحمد لله ، إن كان لينقض الإسلام عروة عروة.

 

…Evzai dedi ki: Seleme b. Hakim Ebu Hanife ölünce dedi ki: “Allaha hamdolsun! (Ebu Hanife) İslam’ın can damarlarını birer birer kopardı.”

 

حدثنا الفضل بن عبد الله قال: حدثنا سعيد بن يعقوب الطالقاني قال: حدثنا مؤمل قال: كنا عند سفيان الثوري ، فجاء ذكر أبي حنيفة ، فقام ، وقال: غير ثقة ، ولا مأمون.

 

…Mumel dedi ki: Sufyan es-Sevri’nin yanında Ebu Hanife anılınca dedi ki: “sika (güvenilir) ve emin değildir.”

حدثنا حاتم بن منصور قال: حدثنا الحميدي قال: سمعت سفيان ، يقول: ما ولد في الإسلام مولود أضر على الإسلام من أبي حنيفة.

 

…Humeydi dedi ki: Süfyan es-Sevri’nin şöyle dediğini duydum: “İslamda Ebu Hanifeden uğursuz doğum olmamıştır.”

 

حدثنا عبد الله بن أحمد بن حنبل قال: حدثنا منصور بن أبي مزاحم قال: حدثنا مالك بن أنس ، يقول: إن أبا حنيفة كاد الدين ، كاد الدين.

 

…Mansur b. Ebi Muzahim dedi ki: Malik b. Enes bana şöyle dedi: “Ebu Hanife dininde kurnazlık yapıyordu, kim dininde kurnazlık yaparsa onun dini olmaz.”

 

حدثنا عبد الله بن أحمد قال : حدثنا إبراهيم بن عبد الرحيم ، حدثنا أبو معمر ، حدثنا الوليد بن مسلم قال : قال لي مالك بن أنس : يذكر أبو حنيفة ببلدكم ؟ قال : قلت : نعم ، قال : ما ينبغي لبلدكم أن تسكن.

 

وقال: حدثنا أبو بكر الأعين قال: حدثنا منصور بن سلمة أبو سلمة الخزاعي قال: سمعت حماد بن سلمة ، وسمعت شعبة يلعن أبا حنيفة.

 

…Mansur b. Seleme dedi ki: Hammad b. Seleme ve Şabi’nin Ebu Hanife’yi lanetlediğini duydum.

 

حدثني عبد الله بن الليث المروزي قال : حدثنا محمد بن يونس الجمال قال : سمعت يحيى بن سعيد يقول : سمعت شعبة ، يقول : كف من تراب خير من أبي حنيفة.

 

…Yahya b. Said dedi ki: Şa’bi’nin şöyle dediğini duydum: “toprağın tozu Ebu Hanife’den daha hayırlıdır.”

 

حدثنا محمد بن نعيم بن حماد قال: حدثنا أبو بكر الأعين قال: سمعت إبراهيم بن شماس قال: سمعت ابن المبارك ، يقول: اضربوا على حديث أبي حنيفة.

 

…İbrahim b. Şems dedi ki: ibni Mubarek’in şöyle dediğini duydum: “Ebu Hanife hadisleri inkar ediyordu.”

 

حدثنا محمد بن عيسى قال : حدثنا إبراهيم بن سعيد قال : سمعت معاذ بن معاذ العنبري ، يقول : استتيب أبو حنيفة من الكفر مرتين.

 

…İbrahim b. Said dedi ki: Muaz b. Muaz’ın şöyle dediğini duydum: (Süfyan es-Sevri dedi ki:) “Ebu Hanife iki defa küfürden dönmüştür.”

 

حدثنا زكريا بن يحيى الحلواني قال : سمعت محمد بن بشار العبد بن بندار يقول : ما كان عبد الرحمن بن مهدي يذكر أبا حنيفة إلا قال : بينه وبين الحق حجاب.

 

…Muhammed b. Beşşar dedi ki: Abdurrahman b. Mehdi’nin “Ebu Hanife ile hak arasına bir perde gerilmiştir.” sözü hariç Ebu Hanife’yi zikrettiğini hiç duymadım.

 

حدثنا زكريا بن يحيى قال : حدثنا محمد بن المثنى قال : ما سمعت عبد الرحمن ، يحدث عن أبي حنيفة شيئا قط.

 

Muhammed b. Müsenna dedi ki: Abdurrahman (b. Mehdi)‘nin Ebu Hanife’den bir şey rivayet ettiğini asla duymadım.

 

حدثنا سليمان بن داود العقيلي قال: سمعت أحمد بن الحسن الترمذي قال: سمعت أحمد بن حنبل ، يقول: أبو حنيفة يكذب.

 

…Ahmed b. Hasan et-Tirmizi dedi ki: Ahmed b. Hanbel’in şöyle dediğini duydum: “Ebu Hanife yalancıdır.”

 

حدثنا عبد الله بن أحمد قال : سمعت أبي يقول : حديث أبي حنيفة ضعيف ، ورأيه ضعيف.

 

Abdullah b. Ahmed dedi ki: babam (Ahmed b. Hanbel)‘in şöyle dediğini duydum: “Ebu Hanife’nin hadisi de ve reyi de zayıftır.”

 

حدثنا محمد بن عثمان قال: سمعت يحيى بن معين ، وسئل عن أبي حنيفة قال: كان يضعف في الحديث

 

Muhammed b. Osman dedi ki: Yahya b. Main’den Ebu Hanife hakkında sorulunca dedi ki: “hadiste zayıftır.”

 

Ukayli, “ed-Duafa el-Kebir”, 4/1407, 1880-ci ravi

 

Süfyan es-Sevri’nin “İslam’da Ebu Hanifeden uğursuz doğum olmamıştır.” sözünü Abdullah b. Ahmed “es-Sünne”, 1/195‘de başka (2-ci) bir sened ile Süfyan es-Sevri’den; Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/549‘da başka (3-cü) bir sened ile Süfyan es-Sevri, Evzai ve Şafii’den rivayet etmiştir. Abdullah b. Ahmed’in “es-Sünne” kitabının muhakkiki Şeyh Muhammed Said el-Kahtani rivayet hakkında diyor ki:

إسناده حسن - isnad hasen.

 

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/195

aynı şekilde, Hatib el-Bağdadi’nin “Tarihi Bağdad” kitabını tahkik eden Şeyh Beşşar Avvad Maruf rivayet hakkında diyor ki:

إسناده صحيح رجاله ثقات - isnadı sahih, ricalleri sikat (güvenilirlerden)‘dir.

 

Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/549

Malik’in “Ebu Hanife sizin bölgenizde zikrediliyor mu?” sözünü Ahmed b. Hanbel “İlel ve marifetur Rical”, 3/164, № 4732‘de rivayet etmiştir.

 

Malik’in “Ebu Hanife dininde kurnazlık yapıyordu” sözünü Ahmed b. Hanbel “İlel ve marifetur Rical”, 3/164, № 4733‘de ve Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/552‘de rivayet etmiştir.

 

“Tarihi Bağdad” kitabını tahkik eden Şeyh Beşar Avvad Maruf bu rivayet hakkında diyor ki:

إسناده صحيح - isnadı sahih

 

Hatib el-Bağdadi, “Tarihi Bağdad”, 15/552

 

Süfyan es-Sevri’nin “Ebu hanife iki defa küfürden dönmüştür.” sözünü Abdullah b. Ahmed “es-Sünne”, 1/193-204‘de 3 sened ile ve Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/524-525‘de rivayet etmiştir. Abdullah b. Ahmed’in “es-Sünne” kitabının muhakkiki Şeyh Muhammed Said el-Kahtani rivayetin her 3 senedi hakkında diyor ki:

رجاله ثقات - ricalleri sikattan (güvenilirlerden)‘dir.

Abdullah b. Ahmed “es-Sünne”, 1/193-204

 

aynı şekilde, Hatib el-Bağdadi’nin “Tarih-i Bağdad” kitabını tahkik eden Şeyh Beşşar Avvad Maruf rivayet hakkında diyor ki:

إسناده صحيح رجاله ثقات - isnadı sahih, ricalleri sikat (güvenilirlerden)‘dir.

Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/524-525

 

aynı şekilde, “Ebu Hanife iki defa küfürden dönmüştür” sözü Süfyan b. Uyeyne’den de rivayet edilmiştir. Bunu Abdullah b. Ahmed “es-Sünne”de babası (Ahmed b. Hanbel) aracılığı ile ibni Uyeyne’den rivayet etmiştir. Bu rivayet hakkında kitabın muhakkiki Şeyh Muhammed Said el-Kahtani diyor ki:

إسناده صحيح - isnad sahih

Abdullah b. Ahmed “es-Sünne”, 1/215

 

Ahmed b. Hanbel’in “Ebu Hanife’nin hadisi de ve reyi de zayıftır.” sözünün senedi de muteberdir. Selefi Muhaddis el-Elbani Ahmed b. Hanbel’den gelen bu söz hakkında diyor ki:

وى العقيلي في : الضعفاء 434 بسند صحيح - Ukayli “ed-Duafa” kitabında sahih sened ile rivayet etmiştir.

 

el-Elbani, “İrve el-Ğalil”, 2/278

 

Ahmed b. Hanbel’in oğlu Abdullah “es-Sünne” adlı kitabında tam 49 sayfayı ve Ebu Hanife ile çağdaş alimlerden onun hakkında 183 sözü senedleri ile aktarmıştır (bkz: Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/180-229).

 

 

Buhari ve Müslim’in hocası olan İbni Ebi Şeybe “Musannef” kitabında Ebu hanife hakkında şöyle bir başlık açmıştır:

 

كتاب الرد على أبي حنيفة هذا ما خالف به أبو حنيفة الأثر الذي جاء عن رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم

 

Ebu Hanife’ye red kitabı: bu Ebu Hanife’nin, Rasulullah s.a.a’den rivayet edilen hadislere muhalefeti hakkındadır.

ibni Ebi Şeybe, “Musannaf”, 8/363

 

 

 

 

Ebu Hanife Mürcie’nin Sapık Görüşlerine Davet Ediyordu

 

Hammad b. Zeyd rahimehullah, Ebu Hanife hakkında şöyle dedi:

 

إِنَّمَا ذَاكَ يُعْرَفُ بِالْخُصَومَةِ فِي الْإِرْجَاءِ

 

“Ebu Hanife ancak mürcielik hakkında tartışmasıyla bilinir”[1]

 

Ebu Abdirrahman el-Mukri rahimehullah dedi ki:

 

كان والله أبو حنيفة مرجئاً ودعاني إلى الإرجاء فأبيت عليه

 

“Allah’a yemin olsun, Ebu Hanife mürcie idi. Beni ircaya davet etti, kabul etmedim.”[2]

 

Hammad b. Zeyd rahimehullah şöyle dedi:

 

جَلَسْتُ إِلَى أَبِي حَنِيفَةَ بِمَكَّةَ فَذَكَرَ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ فَانْتَحَلَهُ فِي الْإِرْجَاءِ فَقُلْتُ مَنْ يُحَدِّثُكَ يَا أَبَا حَنِيفَةَ؟ قَالَ: سَالِمٌ الْأَفْطَسُ، فَقُلْتُ لَهُ: فَإِنَّ سَالِمًا يَرَى رَأْيَ الْمُرْجِئَةِ، وَلَكِنْ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ قَالَ: رَآنِي سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ جَلَسْتُ إِلَى طَلْقِ بْنِ حَبِيبٍ فَقَالَ: أَلَمْ أَرَكَ جَلَسْتَ إِلَى طَلْقٍ؟ لَا تُجَالِسْهُ، قَالَ: فَكَانَ كَذَلِكَ، قَالَ: فَنَادَاهُ رَجُلٌ: يَا أَبَا حَنِيفَةَ وَمَا كَانَ رَأْي طَلْقٍ فَأَعْرَضَ عَنْهُ ثُمَّ نَادَاهُ فَأَعْرَضَ عَنْهُ، فَلَمَّا أَكْثَرَ عَلَيْهِ قَالَ: وَيْحَكَ كَانَ يَرَى الْعَدْلَ.

 

“Mekke’de Ebu Hanife’nin meclisine katıldım. Said b. Cubeyr’i sahiplenerek Mürcie görüşüne nispet etti. Ona:

“Ey Ebu Hanife! Bunu sana kim söyledi?” dedim.

“Salim el-Eftas” dedi. Ona dedim ki:

“Salim mürcie görüşünde idi. Lakin bize Eyyub şöyle rivayet etti:

“Said b. Cubeyr benim Talk b. Habib’in meclisine katıldığımı görünce:

“Neden Talk’ın meclisine katıldığını görüyorum? Onunla oturma” dedi. Durum böyleyken birisi:

“Ey Ebu Hanife! Talk’ın görüşü ne idi?” diye seslendi. Ondan yüzçevirdi. Sonra bir daha seslendi, yine yüz çevirdi. Seslenmeyi artırınca dedi ki:

“Yazık sana, Talk, adl (mutezile) görüşünde idi”[3]

 

Bu Ebu Hanife’nin yalanıdır. Zira Talk b. Habib’in mürcie olduğu meşhurdur. Mürcie mezhebinin reddedilmesini hazmedemediği için Ebu Hanife bu yalana başvurmuştur.

 

İshak b. İsa et-Tabbâ dedi ki:

 

“Hammad b. Zeyd rahimehullah’ın yanındaydık ve Vehb b. Cerir de yanımızdaydı. Bize Ebu Hanife’nin görüşünden bir şeyler zikretti. Hammad b. Zeyd dedi ki:

 

“Sus! Kişi, aşiretinin meclisinde bid’at ehlini anmakla idrarı içinde debelenip durur ve onların gözlerinden düşer.” Sonra Hammad bize döndü ve dedi ki:

“Ebu Hanife ne yaptı biliyor musunuz? O ancak mürcie görüşlerini savundu. Menheci hakkında korkuya kapılınca re’y hakkında konuşmaya başladı ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetlerini iptal etmek için onları birbirine kıyasladı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetlerine kıyas yapılamaz!”[4]

 

Ebu İshak el-Fezari rahimehullah dedi ki:

 

 “Ebu Hanife şöyle diyordu: “İblis'in imanı ve Ebu Bekir es-Sıddık’ın imanı birdir. Ebu Bekir de: “Ya Rab” diyor, İblis de: “Ya Rab” diyor.”[5]

-------------------------------

[1] Sahih. Abdullah b. Ahmed es-Sunne (no:304)

[2] Sahih. Abdullah b. Ahmed es-Sunne (1/223) Neşru’s-Sahife (s.303)

[3] Sahih. Abdullah b. Ahmed es-Sunne (303)

[4] Hasen. Ebu Nuaym Hilye (6/258)

[5] Sahih. Abdullah b. Ahmed es-Sunne (1/218) Fesevi Marife (2/788) Neşru’s-Sahife (s.314)

 

 

Hanefilerin İmamı ve Reye Amel (Usul-u Kafi C.1, S.79-80  türkçe tercümesi dipnotunda Ehl-i Sünnet kaynaklarından derlenen bir buçuk sayfa araştırma)

Hatib Bağdadî, Tarih-i Bağdad adlı eserinde Yusuf b. Esbat kanalıyla Ebu Hanife'den şöyle ri­vayet eder: «Resûlullah'la ben bir dönemde olsaydık, Resûlullah benim birçok görüşüme uyardı! Din, güzel rey ve kişisel görüşten başka bir şey midir ki?!» Yine Ali b. Asim'den şöyle rivayet etmektedir: « Bir defasında Ebu Hanife Resûlullah'tan bize hadis rivayet etti. Sonunda, "Ben bunu kabul etmiyorum?" dedi. Ben, "Peygamberin hadisini mi?" diye sordum. Ebu Hanife, "Evet; ben kabul etmiyorum." dedi!» (Tarih-i Hatib Bağdadî, Ebu Hanife'nin biyografisi, c.13; bu hadisin tamamı s.387, 390'da " Din rey ve kişisel görüşten başka bir şey midir ki?!" ibaresine değinilmeden geçmiştir. Ve Habban-i Bestî'nin (ö.354h.) eseri olan Mecruhin, 3/65 Ebu Hanife'nin biyografisinde görebilirsiniz bunu.)

 

İshak-i Fezarî'den de şöyle rivayet etmektedir: «Savaşla ilgili bir soru sormak için Ebu Hanife'­nin yanına gittim. Sorumu sordum Ebu Hanife cevap verdi. Ben, "Bu konuda Resûlullah'tan (s.a.a) şöy­le ve böyle rivayet edilmiştir." dedim. Bunun üzerine Ebu Hanife, "Bizi kendi halimize bırak" dedi!» (Ebu İshak'ın rivayetleri, c.13, s.387) Ve yine şöyle demektedir: «Bazen Resûlullah'ın bazı hadisleri­ni Ebu Hanife'ye söylüyorlar ve o da açık bir şekilde karşı çıkıyordu!» Ve yine, "Ben Seyf i reddetmek için Ebu Hanife'ye bir hadis rivayet ettim. Fakat Ebu Hanife, "Bu hurafe bir hadistir" dedi!

Hammad b. Seleme'den de şöyle rivayet etmiştir: «Ebu Hanife rivayetleri alıyor, fakat onları kendi reyine göre reddediyordu!» Veya; "Hadis ve sünnetleri alıyor; ama onları kendi görüş ve reyiyle reddediyordu!» (Hemmad'ın rivayeti, Tarih-i Bağdad, 13/390-391; Mecruhin, 3/70'de geçmiştir.)

 

«Vukey de, "Biz Ebu Hanife'nin Resûlullah'ın (s.a.a) iki yüz hadisini apaçık bir şekilde reddet­tiğini gördük!" diyor.» (Tarih-i Bağdad, c.13, s.390 ve Mecruhin, c.3, s.70)

 

Salih Ferra ise Yusuf b. Esbat'tan şöyle duyduğunu rivayet eder: «Ebu Hanife Resûlullah'ın (s.a.a) dört yüz veya daha fazla hadisini reddetmiştir! Ben bu yüzden ona, "Ey Ebu Muhammed! Bunla­rın tümünün Resûlullah'ın hadisleri olduğunu biliyor musun?!" dedim. Ebu Hanife, "Evet!" dedi. "On­lardan birini söyler misin?" dedim. Ebu Hanife, "Resûlullah atın iki pay ve savaşçının ise bir pay aldı­ğını söylemiş. Fakat ben bir hayvanın payını bir müminin payından fazla tayin etmem." dedi!»

Ve yine «Resûlullah (s.a.a), "Satıcı ve müşteri muamele toplantısından ayrılmadıkça muamele­yi feshetme hakkına sahiptirler." buyurmuştur. Fakat Ebu Hanife, "Muamele gerçekleştikten sonra fes­hetme hakkı ortadan kalkar. " demiştir!»

Yine Hammad'dan şöyle rivayet edilmiştir: «Mescid-i Haram'da Ebu Hanife'nin yanında otur­duğum bir sırada biri gelerek ondan, "Terliklerini kaybetmesi nedeniyle ayakkabı giyen ihramlı kişinin vazifesi nedir?" diye sordu. Ebu Hanife, "Kurban kesmelidir." dedi!

Bunun üzerine ben şöyle dedim: "Subhanallah! Eyyub bize, Resûlullah'ın ihramlı kişi hakkında, eğer terliklerini bulamazsa ayakkabı giysin ama arkadan topuklarına kadar kessin (topukları örtülü ol­masın) diye buyurduğunu rivayet etmişti. Oysa sen ayakkabı giyip kurban kesmesini söylüyorsun!»

Abdussamed babasından şöyle rivayet etmiştir: «Ebu Hanife'ye Resûlullah'ın, "Ramazan ayının gündüzünde hacamat yapan da yaptıran da orucunu bozmuş olur." buyruğunu naklettiklerinde Ebu Ha­nife, "Bu kafiyeli ve şiirimsi bir sözdür." dedi!» (Abdussamed'in rivayeti için: Tarih-i Bağdad, 13/388)

Süfyan b. Uyeyne şöyle diyor:

 

«Ebu Hanife, Resûlullah'ın (s.a.a) hadislerine misaller getirerek reddediyordu! Ona benim, "mu­amelede feshetme hakkı satıcıyla müşteri birbirlerinden ayrılıncaya kadardır." şeklinde bir hadis rivayet ettiğimi haber vermişlerdi. O, bu hadisi reddetmek için sürekli, "Peki, satıcıyla müşteri zindanda ya da gemide bir muamele yapmış olsalar ne olacak?! Eğer bu muamele yolculukta gerçekleşecek olursa satı­cıyla müşteri ne zaman birbirlerinden ayrılacaklar?!" diyordu.» (Tarih-i Bağdad, c.13, s.388-389)

 

Yukarıda rey taraftarlarının önderi müçtehid Ebu Hanife'den naklettiğimiz hadisleri muteber ki­taplardan bulduk ve hepsinin Resûlullah'dan rivayet edildiğini gördük. Daha sonra Ebu Hanife'nin fet­valarına müracaat ettiğimizde Resûlullah'ın (s.a.a) bu hadislerine aykırı fetva verdiğine tanık olduk:

1- «Resûlullah (s.a.a) at için iki pay, sahibine ise bir pay tayin etmiştir.»

(Sahih-i Buharî, "cihad" kitabı, "sehmu'l-feres" babı, 2/99; el-Meğazî, "gazvet-u Hayber" babı, c.3, s.69; Sahih-i Müslim, "Cihad" kitabı, "Keyfiyet-u Kısmeti'l-Ganimeti Beyne'l-Hazirin" babı, h:S7; Ebu Davud, "Cihad" kitabı, 143, 147. bab; Tirmizî, es-Seyr, 6, 8.bab; Müsned-i Ah-med, "Cihad" kitabı, s.21; Müsned-i Ahmed, 2/2, 62, 80; 4/138) Ebu Hanife'nin bu hadisle muhalefeti İbn-i Rüşd'in Bidayetu'l-Müctehid'inde geçmiştir. (Bidayetu'l-Müctehid, 2/411) Ibn Hazm ise şöy­le demiştir: «Resûlullah'ın hükmünü eleştiren bir akla yazıklar olsun!» (el-Muhallâ, İbn Hazm, 7/111)

2-     Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: «Müşteri ve satıcı birbirlerinden ayrılmadıkça muame­leyi feshetme hakkı devam eder.» (Sahih-i Bulıarî, "el-Buyu" kitabı, 19, 22, 42, 43, 44, 46, 47. bab-lar; Sahih-i Müslim, h: 43, 46, 47; Sünen-i Ebu Davud, 51. bab; Tirmizî, s.63; Nesaî, s. 4, 7, 9; Daremî, 15. bab; Muavtta-i Malik, s.79; İbn Mace, "et-Ticarat" kitabı, s.17; Müsned-i Ahmed, c. 2, s.4, 9, 52, 54, 73, 135, 311, c.3, s.402, 425, 434, c.5, s.12, 17, 21, 22 ve 23) İbn Hazm, Resûlullah'ın bu konudaki rivayetlerini kaydettikten sonra şöyle demiştir: «Ebu Hanife, Malik ve o ikisine uyanlar, bütün bu hadislere karşı gelerek, "Muamele, satıcı ve müşteri birbirlerinden ayrılmasalar bile, birisine feshetme hakkı verilmediği takdirde sözle kesinleşir." demiş ve bu şekilde Resûlullah'ın kesin sünnetine muhalefet etmişlerdir. (İbn Hazm, Muhallâ, 8/351-352, 1417. mesele.)

3-  «İhramlı bir kişi terliklerini kaybederse ayakkabı giysin.» (Sahih-i Buharî, "hac" kitabı, 21. bab; Sahih-i Müslim, h:l-5; Tirmizî, s.19; Nesaî, s.52-53, 55, 57-59, 61-63; el-Muvatta, s.8-9; el-Menasik-i İbn-i Mace, s.19-20; Daremî, s.9; Müsned-i Ahmed, 1/215, 225, 228, 279, 285, 337 ve c.2, s.3, 4, 8, 29, 32, 34, 41, 47, 50, 54, 66, 73, 74, 81,111, 119 ve c.3, s.323, 395) İbn Hazm bu hükmü ayrıntılı bir şekilde açıklamış, Ebu Hanife'nin buna muhalefet ettiğini kaydetmiştir. (el-Muhallâ, 7/81)

4- Resûlullah'tan şöyle rivayet edilmiştir: «Hacamet yapan da yaptıran da orucunu bozmuş olur.» (Sahih-i Buharî, "Ulum" kitabı, 32. bab; Sünen-i Ebu Davud, 28. bab; Tirmizî, 59. bab; Daremî, 26. bab ve "Siyam" kitabı; İbn Mace, s. 18; Müsned-i Ahmed, c.2, s.364 ve c.3, s.465, 474, 480 ve c.4, s.123, 124, 125 ve c.5, s.210, 276, 277, 280, 282, 283 ve c.6, s.12, 157 ve 258) Fakat İbn Rüşd: «Ebu Hanife ve izleyicileri, "Bu iş ne mekruhtur ve ne de orucu batıl eder!" demektedirler.» (Bidayetu'l-Müctehid, c.l, s.300; el-Muhallâ, İbn Hazm, c.6, s.204-205, mesele: 753)(Alıntının sonu)

 

 

 

Ebu Hanife'nin Kendi Dilinden Akidesi ile Alimlerin Ebu Hanife Hakkındaki Sözleri

 

 

1. Ebu Hanife’nin kendi dilinden akidesi: 

 

 

Abdullah b. Ahmed (imam Ahmed’in oğlu)‘nun “es-Sünne” adlı kitabıdır şu ifadeler var:

 


bana babam anlattı, dedi ki: bana Mumil b. İsmail anlattı, dedi ki: bana Süfyan anlattı, dedi ki: bana Abbad b. Kesir anlattı, dedi ki: Ömer bana dedi ki: 
Ebu Hanife’ye sordum ve dedim ki: «”ben Kabe’nin hak olduğunu ve Allah azze ve celle’nin Beyti olduğunu biliyorum ama Kabe’nin Mekke de mi yoksa Horasan da mı olduğunu bilmiyorum.” diyen birisi mümin midir?» Ebu Hanife dedi ki: “evet, mümindir.” Dedim ki: «”ben Muhammed s.a.a’in hak olduğunu ve onun Resul olduğunu biliyorum ama onun Medine de olan Muhammed mi yoksa başka bir Muhammed mi olduğunu bilmiyorum.” diyen birisi mümin midir?» Ebu Hanife dedi ki: “evet, mümindir.”


bana Harun b. Abdullah anlattı, dedi ki: bana Abdullah b. Zübeyir el-Humeydi anlattı, dedi ki: Hamza b. Haris b. Umeyr bana babasından anlattı, dedi ki: Mescidi Haram’da 
bir adamın Ebu Hanife’ye şöyle sorduğunu duydum: «”ben şehadet ederim ki Kabe haktır ama onun bu mu yoksa başkası mı olduğunu bilmiyorum.” diyen birisi hakkında ne dersin?» Ebu Hanife dedi ki: “gerçek mümindir.” adam tekrar sordu: «”ben şehadet ederim ki, Muhammed b. Abdullah nebidir ama onun kabri Medine’de olan mı yoksa başkası mı olduğunu bilmiyorum.” diyen birisi hakkında ne dersin?» Ebu Hanife dedi ki: “gerçek mümindir.” (ravi) Humeydi dedi ki: “kim bunu söylerse kafirdir.” (ravi) Humeydi dedi ki: Süfyan b. Uyeyne de bu konuyu Hamza b. Haris’den bana anlattı.

 


bana Harun anlattı, dedi ki: bana Humeydi anlattı, dedi ki: Mumil b. İsmail bana Sevri’den, o da Hamza’dan bu konuyu anlattı.

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/194-195

 

ilk rivayeti Ahmed b. Hanbel, “İlel ve marifetur Rical”, 2/546, 3590‘da; Hatib Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/508‘de rivayet etmiştir.

 

ikinci rivayeti ise Hatib el-Bağdadi “Tarihi Bağdad”, 15/507‘de 2 sened ile Haris b. Umeyr’den rivayet etmiştir. Ebu Hanife’den rivayet edilen bu sözün sıhhat durumuna gelince, rivayetin ilk senedinde Abbad b. Kesir vardır ki, o metruk birisidir. ikinci senedin tüm ravileri ise sika (güvenilir)’dir. Abdullah b. Ahmed’in “es-Sünne” kitabının muhakkiki Şeyh Muhammed Said el-Kahtani 2-ci sened hakkında diyor ki:

 

رجاله ثقات


ricalleri sikattan (güvenilirlerden)‘dir.

 

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/195

 

 

Hatib el-Bağdadi’nin “Tarihi Bağdad” adlı kitabında şu ifadeler var:


…Veki dedi ki: Süfyan es-Sevri, Şerik, Hasan b. Salih ve ibni Ebu Leyla bir yerde oldukları bir zaman Ebu Hanife’ye gittiler ve 
dediler ki: “babasını öldüren, annesi ile zina eden ve babasının kafa tasında şarap içen birisi hakkında ne dersin?” Ebu Hanife dedi ki: “mümindir!” ibni Ebu Leyla ona dedi ki: “asla senin şahitliğini asla kabul etmem.” Süfyan es-Sevri dedi ki: “asla seninle konuşmam.” Hasan b. Salih dedi ki: “benim yüzüm senin yüzüne haramdır, asla yüzüne bakmam.”

 

Hatib el-Bağdadi, “Tarihi Bağdad”, 15/510-511

 

 

 

Abdullah b. Ahmed (imam Ahmed’in oğlu)‘nun “es-Sünne” adlı kitabında şu ifadeler var:

 

bana Süfyan b. Veki anlattı, dedi ki: Ömer b. Hammad b. Ebu hanife’nin şöyle dediğini duydum: bana babam Hammad b. Ebu Hanife haber verdi, dedi ki: ibni Ebu Leyla babam (Ebu hanife)‘ye şöyle yazdı: “Kur’an’ın mahluk olduğu hakkındaki sözünden tevbe et.” Ebu Hanife dedi ki: “tevbe ettim.” dedim ki: “ey baba bunu neden yaptın?” babam (Ebu Hanife) dedi ki: “ey oğlum, takiyye yaptım.”

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/183

 

 

2. alimlerin Ebu Hanife’nin akidesi hakkındaki sözleri:

 

Hatib el-Bağdadi’nin “Tarihi Bağdad” adlı kitabında şu ifadeler var:


Amr b. Said b. Sellam dedi ki: ceddimin şöyle dediğini duydum: 
Ebu Yusuf’a dedim ki: “Ebu Hanife mürci değilmi?” dedi ki: “evet.” Dedim ki: “Ebu hanife cehmi değil mi?” dedi ki: “evet.”

Hatib el-Bağdadi, “Tarihi Bağdad”, 15/512-513

 

 

 

Hatib el-Bağdadi’nin “Tarihi Bağdad” adlı kitabında şu ifadeler var:


…Hasan b. Ebu Malik dedi ki: 
Ebu Yusuf’a dedim ki: “Ebu hanife Kur’an hakkında ne diyordu?” Ebu Yusuf dedi ki: “Kur’an’ın mahluk olduğunu söylüyordu.” Dedim ki: “peki ey Ebu Yusuf ya sen?” dedi ki: “hayır.”

Hatib el-Bağdadi, “Tarihi Bağdad”, 15/519

 

 

Hatib el-Bağdadi’nin “Tarihi Bağdad” adlı kitabında şu ifadeler var:


…Abdullah b. Muhammed b. Amr dedi ki: Ebu Mishar’ın şöyle dediğini duydum: 
“Ebu hanife mürcie mezhebinin reisi idi.”

 

 

…Ebu Yahya Muhammed b. Abdullah el-Mukri babasından anlattı, dedi ki: “Ebu Hanife irca (mürcie akidesi)’ne davet ediyordu.”

 


…Ubade dedi ki: ibni Mubarek’in Ebu hanife’yi zikrettiğini duydum, bu sırada bir adam ona dedi ki: 
“onda (Ebu Hanife’de) kendi hevasından bir şey varmıydı?” ibni Mubarek dedi ki: “evet, irca (mürcie akidesi) vardı.”

 

Hatib el-Bağdadi, “Tarihi Bağdad”, 15/511-512

 

 

 

Abdullah b. Ahmed (imam Ahmed’in oğlu)‘nun “es-Sünne” adlı adlı kitabında şu ifadeler var:

 


…İbrahim b. Şems dedi ki: adamın biri ibni Mubarek’e dedi ki: 
“Ebu Hanife mürci idi ve kılıç (hükümdarlara isyan) görüşünde idi.” ibni Mubarek bunu inkar etmedi.

 

…Hasan b. Musa eş-Şebib dedi ki: Ebu Yusuf’un şöyle dediğini duydum: “Ebu Hanife kılıç (hükümdarlara isyan) görüşünde idi.” 

Ebu yusuf’a denildi ki: “peki ya sen?” Ebu yusuf dedi ki: “Allah korusun.”

 

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/182-213


…İshak b. İsa dedi ki: Hammad b. Zeyd’den Ebu Hanife hakkında sordum, dedi ki: 
“biz onu ancak irca konusundaki husumeti ile tanıdık.”

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/203

حدثني ابراهيم ثنا أبو توبة عن أبي إسحاق قال كان أبو حنيفة مرجئا يرى السيف

 
…Ebu Tevbe dedi ki: Ebu İshak dedi ki: 
“Ebu Hanife mürci idi ve kılıç (hükümdarlara isyan) görüşünde idi.”

Abdullah b. Ahmed, “es-Sünne”, 1/207-218

 

 

 

 

ehli sünnet alimi ibni Hazm’ın “el-Muhalla” adlı adlı kitabında şu ifadeler var:

 

وقال أبو حنيفة : لا حدّ عليه في ذلك كلّه ولا حدّ على من تروّج أمه التي ولدته ، وإبنته ، وأخته ، وجدّته ، وعمّته ، وخالته ، وبنت أخيه ، وبنت أخته ، عالماً بقرابتهن منه ، عالماً بتحريمهن عليه ووطئهن كُلّهن فالولد لاحقّ به ، والمهر واجب لهن عليه وليس عليه إلاّ التعزير دون الأربعين فقط وهو قول سفيان الثوري.


Ebu Hanife dedi ki: tüm bu saydıklarımız için hadd cezası yoktur. 
aynı şekilde akrabalık derecesini ve onların kendisine haram olduğunu bilmesine rağmen kişinin öz annesi, kızı, kız kardeşi, ninesi, teyzesi ve kardeşinin kızı ile evlenmesi durumunda onun için hadd cezası yoktur.

 

bn-i Hazm, “el-Muhalla”, 11/253)